Avrupa genelinde yapılan kapsamlı bir kamuoyu araştırması, halkın büyük çoğunluğunun enerji yatırımlarında yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik verilmesini talep ettiğini ortaya koydu. Güvenli Enerji Projesi tarafından Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Polonya ve İngiltere’de gerçekleştirilen ankette, katılımcıların yüzde 77’si hükümetlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik vermesi gerektiğini belirtti. Katılımcıların neredeyse yarısı ise bu görüşe “kesinlikle katıldığını” ifade etti.
Avrupalılar, yenilenebilir enerjiye öncelik verilmesini istiyor
Yenilenebilir enerjiye desteğin göreli olarak en düşük olduğu Almanya’da bile bu oran yüzde 70 olarak ölçüldü. Bu durum, Avrupa genelinde fosil yakıt bağımlılığına karşı artan bir toplumsal tepkiyi ve yerli enerji kaynaklarına yönelik stratejik eğilimi gözler önüne seriyor.
Anket sonuçları, Avrupa Komisyonu’nun kısa süre önce açıkladığı ve 2027’ye kadar Rus fosil yakıt ithalatının tamamen sonlandırılmasını hedefleyen yeni enerji yol haritasıyla örtüşüyor. Ancak uzmanlar, sadece tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesinin yeterli olmadığını, talep azaltımı ve temiz enerji yatırımlarının öncelikli hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
https://futureflow.life/hyundai-elektrikli-suv-modeli-elexioyu-duyurdu/
Araştırmanın dikkat çekici bulgularından biri, Avrupa halkının dış enerji tedarikçilerine olan güven eksikliği. Katılımcıların yüzde 83’ü Rusya’yı güvenilir bir enerji ortağı olarak görmüyor. Yüzde 78 ise genel anlamda bu ülkeye güven duymadığını ifade etti. Bu veriler, özellikle Polonya’da daha da belirginleşti. Ülkede Rusya’nın seçimlere müdahale edebileceği yönündeki endişeler, kamuoyunda güven krizini derinleştiriyor.
Benzer bir güvensizlik ABD’ye karşı da hissediliyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 19’u ABD’nin enerji tedarikine güven duyduğunu belirtirken, yüzde 49’u hem Rusya’ya hem de ABD’ye mesafeli yaklaşım sergiledi. Bu oranlar, Avrupa’nın enerji politikasında dışa bağımlılığı sorgulayan ve bağımsız enerji üretimini önceleyen yeni bir halk eğilimini işaret ediyor.
Öte yandan Almanya’da yayımlanan bir rapor, enerji dönüşümünün sosyal boyutuna da dikkat çekiyor. Yeni Alman hükümetine göre, düşük ve orta gelirli hanelerin fosil yakıtlardan uzaklaşabilmesi için gelir bazlı finansal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Raporda, bu desteğin sağlanamaması durumunda, gelir seviyesi düşük kesimlerin fosil yakıt kullanımına mahkûm olabileceği uyarısı yapılıyor.
Sonuçlar, Avrupa kamuoyunun iklim krizi, enerji güvenliği ve ekonomik eşitsizlikler gibi çok boyutlu sorunlara karşı yenilenebilir ve adil enerji dönüşümünü desteklediğini açık biçimde ortaya koyuyor. Bu eğilimin, önümüzdeki yıllarda hem ulusal hükümetlerin hem de Avrupa Birliği’nin enerji politikalarına yön vermesi bekleniyor.
