Almanya’nın enerji dönüşüm süreci, önümüzdeki beş yıl içinde ciddi bir istihdam ihtiyacını beraberinde getiriyor. İstihdam Araştırmaları Enstitüsü’nün (IAB) yayımladığı son rapora göre, 2030 yılına kadar enerji dönüşümüne bağlı olarak yaklaşık 157 bin ek istihdam gerekecek. Uzun vadede bu sayı düşüşe geçecek ve 2040 yılı itibarıyla 102 bine gerileyecek.
Almanya’da enerji dönüşümü ek istihdam gerektiriyor
Rapor, enerji dönüşümünün özellikle dört ana sektörde iş gücüne olan talebi artıracağını ortaya koyuyor: inşaat, enerji arzı, tarım ve ormancılık ile bilişim. Ancak bu alanlarda yaşanacak istihdam artışı, demografik değişim ve dijital dönüşüm gibi faktörlerle birlikte değerlendirildiğinde, aynı zamanda bazı mesleklerde iş kayıplarının da yaşanabileceği öngörülüyor.

Araştırmada, birçok teknik meslek grubunda nitelikli eleman bulmanın hâlihazırda zorlaştığı ifade ediliyor. Elektrik mühendisliği ve enerji teknolojisi alanlarında açık pozisyonların ortalama doldurulma süresi sırasıyla 114 ve 112 gün olarak ölçüldü. İnşaat sektöründe bu süre 100 gün, yapı malzemeleri imalatında ise 104 gün seviyesinde seyrediyor. Bu veriler, işgücü piyasasındaki sıkışıklığın enerji dönüşümünü sekteye uğratabilecek bir risk faktörü oluşturduğunu gösteriyor.
https://futureflow.life/adalar-iklim-krizini-boyle-cozecek/
IAB araştırmacısı Christian Schneemann, mevcut iş gücünün daha etkin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında kariyer yollarının daha cazip hale getirilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca işçi göçünün desteklenmesi, yurt dışından gelen yeterliliklerin daha kolay tanınması, eğitimden erken ayrılmaların önlenmesi ve kadınlar ile yaşlıların iş gücüne katılımının artırılması, enerji dönüşümünün personel ihtiyacına yanıt verebilmek için önerilen diğer adımlar arasında yer aldı.
IAB verilerine göre Almanya, önümüzdeki on yıl içinde sadece yeni işler yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücü yapısını da yeniden şekillendirmek zorunda kalacak. Bu durum, ülkenin enerji politikasının başarısını doğrudan etkileyecek temel değişkenlerden biri olarak öne çıkıyor.