Almanya, yapı sektöründe sera gazı emisyonlarını kapsamlı şekilde ele alan yeni bir düzenlemeye hazırlanıyor. Almanya Yapı ve İmar Bakanlığı, Avrupa Bina Enerji Performansı Direktifi’ni (EPBD) ülke mevzuatına dahil ederek, binaların neden olduğu karbon salımını yalnızca kullanım sürecinde değil, tüm yaşam döngüsü boyunca takip etmeye başlıyor.
Almanya binalarda sera gazı takibi yapmaya hazırlanıyor
Bakanlığın öncelikli yasama projelerini içeren ve Table.Media tarafından incelenen bir belgeye göre, düzenleme inşaatta kullanılan malzemelerin üretiminden şantiyeye taşınmasına, yapım ve yenileme süreçlerine, bina ömrü sonunda ise yıkım ve bertarafa kadar tüm süreçlerdeki emisyonları hesaba katacak. Böylece karbon salımı sadece binanın kullanım aşamasında değil, yapı ömrünün her anında kontrol altına alınacak.
Yeni sistem kapsamında, her bir metrekareye yıllık bazda belirli bir karbon sınırı atanması planlanıyor. Bu sınır, zamanla daha sıkı hale getirilecek. Danimarka, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde halihazırda uygulanan modele benzer bir sistem öngörülüyor. Almanya da bu ülkelerin izinden giderek, yapıların çevresel etkilerini bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmeyi amaçlıyor.
Avrupa Bina Enerji Performansı Direktifi, üye ülkelere yalnızca konutlar için değil, konut dışı tüm yapılar için de asgari enerji performans standartları belirleme yükümlülüğü getiriyor. Ayrıca mevcut binaların enerji verimliliğini artıracak yenileme planlarının hazırlanması gerekiyor. EPBD’nin uygulamaya alınması için son tarih Mayıs 2026 olarak belirlendi.
Bakanlığın yasama dönemindeki diğer hedefleri arasında Bina Enerjisi Yasası’nda yapılması planlanan değişiklikler de yer alıyor. Kamuoyunda “Isıtma Yasası” olarak bilinen bu yasada, gaz ve yağ kazanlarının kademeli olarak devreden çıkarılması öngörülüyor. Değişiklikle birlikte sistemin daha esnek, sade ve teknoloji-nötr bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor.
https://futureflow.life/elektrikli-araclarin-yasam-dongusu-emisyonlari-cok-daha-az/
Almanya ayrıca, 2025 yılı sonuna kadar iklim dostu ve kaynak verimliliği yüksek yapım tekniklerine odaklanacak, kendi alanında “dünyanın en büyük” araştırma merkezini kurmayı planlıyor. Kentsel dönüşüm projelerinde ise iklim koruma ve uyum tedbirlerinin mali destek almanın zorunlu bir şartı haline getirilmesi hedefleniyor. Bu amaçla ayrılan bütçenin 2029 yılına kadar 1,58 milyar avroya çıkarılması planlanıyor.
Yeni düzenleme, Almanya’nın bina kaynaklı emisyonları azaltma konusundaki yaklaşımında önemli bir kırılma noktasını temsil ediyor. Sadece enerji verimliliğini artırmaya değil, aynı zamanda yapı malzemelerinin ve inşaat tekniklerinin çevresel etkilerine de odaklanılması, ülkenin iklim hedeflerine ulaşma yolunda kapsamlı bir adım olarak görülüyor.
