Geleneksel benzinli araçlar ile elektrikli araçlar arasında ne fark var? Michigan Üniversitesi araştırmacıları elektrikli araçları ve benzinli araçları karşılaştırdı. Hangi aracın daha az yaktığı ile ilgili bilinen tüm şehir efsanelerini yıkacak bir sonuca varıldı.
Elektrikli araç maliyetini etkileyen unsurlar
Aracın performansını ve yakıt maliyetini yaşanılan bölge etkiliyor. Orta boy klasik bir SUV araç modeli Detroit’te daha ucuzken, San Francisco’da maliyet artıyor.
Geleneksel, benzinli, hibrit ya da elektrikli olması fark etmeksizin orta boy bir SUV’un kümülatif maliyeti; yıllık ücretler, finansman, bakım ve onarım maliyeti, sigorta yakıt maliyeti gibi temel faktörler hesaplandığında bazı şehirlerde elektrikli araç maliyetinin daha yüksek olduğu sonucu ortaya çıktı.
Ulaşımda karbon emisyonunu azaltarak elektrikli araçlara geçişin teşvik edildiği teknoloji çağında UM Çevre ve Sürdürülebilirlik Okulunda araştırmacılık yapan bir grup ABD’deki 14 farklı şehirde kullanılan benzinli, elektrikli ve hibrit araçların maliyetini hesapladı.
Yapılan hesaplamada aracın boyutu, güç aktarma merkezi, kullanım şekli ve konumuna bağlı olarak değişkenler değerlendirildi.
Endüstriyel Ekoloji Dergisinde araştırmanın sonucu paylaşıldı. Benzinli araçların satın alınırken daha ucuz olduğu sonucuna varılırken; elektrikli araçların daha düşük onarım, bakım ve yakıt maliyeti nedeniyle zaman içerisinde daha ucuz hale geldiği anlaşıldı.
Yakıt tasarrufu neye göre belirleniyor?
Aracın konumu faktörlerden biri.
Elektrikli veya benzinli aracın hangi şehirde kullanıldığı maliyetlerde farklılığa sebep oluyor. Araştırmada incelenen 14 şehirden çıkan sonuca göre; New York City ve Detroit eyaletinde sigorta maliyetleri oldukça yüksek.
Benzinli araçların yakıt maliyetleri San Francisco ile Los Angeles’ta daha pahalıyken; Houston ve Dallas’ta daha ucuz. Elektrikli araçların şarj maliyeti San Francisco, Los Angeles ve Boston’da pahalıyken; Chicago, Atlanta gibi eyaletlerde daha uygun fiyatlı.
Şarj potansiyeli de bir başka faktör.
Bir elektrikli aracı şarj etme alışkanlığı maliyetleri doğrudan etkiliyor. Kamuya açık bir alanda şarj edilen araç ile evde şarj edilen araç arasında oluşabilecek maliyet hesaplandı. Evde şarj ünitesini kullananlar ömür boyu oluşabilecek ortalama maliyeti 10.000 dolara kadar ucuzlatıyor.
Bazı şehirlerde gece şarj edilen araçlar için düşük enerji fırsatı sunuluyor. Kullanım süresine bağlı olarak elektrik tarifeleri eyaletlere göre değişkenlik gösterebiliyor.
Araç ve akü boyutuna gelecek olursak,
Aracın boyutu küçülüp menzili düştükçe masrafları da aynı oranda azalıyor. Daha büyük ve uzun menzilli elektrikli araçlar muadillerine göre daha pahalı olurken orta ölçekli elektrikli araçlar bazı şehirlerde maliyet eşitliğine ulaşabiliyor.
Söz konusu araştırma ABD’de yapıldığı için eyaletin yatırım teşvikini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Yaşanılan bölgede devletin uyguladığı vergi kredileri maliyetleri azaltmayı sağlıyor. Özellikle bazı bölgelerde birkaç bin dolarlık eyalet teşvik yasaları ile teşvikler birleştirilerek masraflar ucuzlatılabiliyor.
Son olarak araç sahibinin mali portföyü de önemli.
Elektrikli araçların satın alınmasında oluşan yüksek fiyat, düşük gelirli aileler için zorluk teşkil etse de geleneksel ve hibrit gazlı araçlarla karşılaştırıldığında tasarruflu olabiliyor. İşletme veya konutta ev şarj altyapısına acil erişim sunulması, elektrikli ulaşıma geçişte önemli bir adım olarak görülüyor.
İlginizi çekebilir:
