Avrupa Komisyonu, 2 Temmuz 2025 tarihinde yayımladığı yeni kılavuzla okyanus enerjisini Avrupa Birliği’nin temiz enerji stratejisinde öncelikli teknolojilerden biri olarak tanımladı. Alınan kararla birlikte, üye devletler 2030 yılına kadar devreye alınacak yenilenebilir enerji kapasitesinin en az yüzde 5’inin inovatif teknolojilerden karşılanması yönünde teşvik edilecek. Bu hedef doğrultusunda gelgit, dalga, okyanus termal enerjisi ve tuzluluk farkına dayalı sistemler öne çıkan deniz temelli seçenekler arasında yer alıyor.
AB, okyanus enerjisini temiz enerji stratejisinde öncelik yapıyor
Yeni stratejik yönelim, yalnızca iklim hedeflerine ulaşmak için değil, aynı zamanda enerji arz güvenliği ve ekonomik kalkınma açısından da okyanus enerjisinin sunduğu potansiyele dikkat çekiyor. Komisyon’un sunduğu verilere göre, okyanus enerjisi rüzgar ve güneş gibi diğer kaynaklarla tamamlayıcı nitelikler taşıyor. Örneğin, dalga enerjisi rüzgarın azaldığı dönemlerde üretime devam edebiliyor. Gelgit enerjisi ise tamamen öngörülebilir bir üretim modeli sunarak enerji şebekesinin istikrarını destekliyor. Bu yönüyle okyanus temelli üretim, Avrupa genelinde emisyonların azaltılmasına ve sistem maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayabilecek kapasitede görülüyor.

Sektörel değerlendirmelere göre, Avrupa şu anda bu alanda teknolojik lider konumda bulunuyor. Ocean Energy Europe (OEE) verilerine göre, okyanus enerjisi 2050’ye kadar Avrupa’nın elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayabilir. Sektörün 400 bin kişilik bir istihdam potansiyeli sunduğu ve toplam 100 GW sabit kurulu kapasiteye ulaşabileceği öngörülüyor.
https://futureflow.life/moldova-sifir-enerji-tuketimli-bina-projesine-basliyor/
Bu potansiyelin hayata geçirilebilmesi için finansal araçların devreye alınması gerektiği vurgulanıyor. Komisyon, özel gelir destekleriyle inovatif yenilenebilir teknolojilere yatırımın hızlandırılabileceğini belirtiyor. Ocean Energy Europe CEO’su Remi Gruet, geçmişte güneş ve rüzgar enerjisinde uygulanan besleme tarifeleri ve fark sözleşmeleri (CfD) gibi araçların okyanus enerjisi için de etkili sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Gruet, İngiltere’nin CfD destekleriyle gelgit enerjisinde 120 MW’ın üzerinde kapasiteye ulaştığını, bu modelin dalga enerjisi potansiyeli yüksek ülkelerde de uygulanması gerektiğini ifade etti.
Özellikle İrlanda, Portekiz, Fransa ve İspanya’nın bu süreçte kilit rol oynayabileceği belirtiliyor. Avrupa Komisyonu, bu ülkelerin okyanus enerjisinde CfD gibi özel mekanizmalar geliştirerek süreci hızlandırmasını bekliyor. EVOLVE projesi kapsamında yapılan modellemeler, okyanus enerjisinin sınırlı kapasitede dahi olsa sistemdeki fosil yakıt tüketimini ve maliyetleri azaltabildiğini gösteriyor.
Sektör temsilcileri, okyanus enerjisi alanında Avrupa’nın yeni bir sanayi doğurma potansiyeline sahip olduğunu ve 2030 takvimiyle uyumlu şekilde büyümenin mümkün olduğunu belirtiyor. Komisyon’un açıkladığı bu yeni yol haritası, deniz kaynaklı enerjinin gelecekte Avrupa’nın enerji dönüşümünde daha merkezi bir rol üstleneceğine işaret ediyor.