Daha Fazla

    Ruh sağlığını bozan endişeler! Sürdürülebilirlik de var

    Ruh sağlığı, bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. Modern yaşamın getirdiği zorluklar, çevresel değişiklikler, ekonomik belirsizlikler ve sosyal baskılar gibi etkenler, ruh sağlığını bozan endişeler arasında yer alıyor. 2023 Kantar Sürdürülebilirlik Sektör Endeksi’nin son verileri de Asya-Pasifik bölgesindeki insanların ruh sağlığına etki eden faktörlere dikkat çekiyor. Şimdi ise önemli bir konu olan sürdürülebilirlik de bu faktörler arasına katıldı.

    Sürdürülebilirlik ruh sağlığını bozan endişeler arasında

    Kantar’ın araştırmasına göre, Asya-Pasifik bölgesinde artan yoksulluk ve ekonomik eşitsizlik endişeleri var. Bunun yanı sıra sürdürülebilirlik olgusunun ana konuları olan iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi çevresel konular da tüm yaş gruplarının ruh sağlığını endişelendiriyor. Hatta, iklim değişikliğinin en büyük endişe olduğu verilerde belirtiliyor. Bunun ardından hava kirliliği de diğer endişe olarak geliyor.

    Kantar’ın APAC Sürdürülebilirlik Başkanı Trezelene Chan, bu çalışmanın işletmelere bölgenin büyüyen çevresel ve sosyal sorunlarını çözme konusunda liderlik etmeleri için çok net bir direktif sunduğunu belirtiyor.

    Verilere göre, Asya-Pasifik bölgesinde yaşayanların yüzde 90’ı sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek istiyor. Ancak bu oranın sadece yüzde 34’ü davranışlarını aktif bir şekilde değiştiriyor.

    Ayrıca Asya-Pasifik bölgesinde “yanıltıcı yeşil yıkama” isimli bir faktör de mevcut olduğu belirtiliyor. “Yanıltıcı yeşil yıkama”, bir ürünün veya işlemin çevre dostu olduğunu iddia etmesine rağmen aslında bu iddiasının gerçeği yansıtmadığı durumları ifade ediyor. Verilere göre Asya-Pasifik bölgesindeki her üç kişiden ikisi markaların sürdürülebilir eylemleri hakkında yanıltıcı veya yanıltıcı bilgilerle karşı karşıya kalıyor.

    Konu hakkında Kantar’ın Asya-Pasifik Sürdürülebilirlik Başkanı Trezelene Chan, “Bu çalışmada tüketici endişelerinin kanıtlarını görmeyi bekliyorduk, ancak tüm sektörlerde algılanan yeşil yıkama ve/veya sosyal yıkamanın bu kadar tutarlı bir şekilde yüksek olması, güven eksikliğinin genel bir sorun olduğunu gösteriyor” diyor.

    Sonuç olarak, bölgede sürdürülebilirlik ve zihinsel sağlık konularının birbirine bağlanması, işletmelerin hem çevresel hem de sosyal sorunlara çözüm bulmada liderlik rolü üstlenmelerini gerektiriyor.

    İlginizi çekebilir: Avrupa’nın yeşil enerji fonu görenleri şaşkına çevirdi!