Afrika‘da büyümekte olan altı petrol ve gaz üreticisinin hükümet yetkilileri, enerji sektöründe sera gazı emisyonlarını en aza düşürmek için atabilecekleri somut adımları değerlendirmek adına Senegal’de bir araya geldi.
Bir hafta süren Petrol ve Gaz Emisyonlarının Görünürlüğü ve Azaltılması konulu toplantı, İngiliz Milletler Topluluğu Commonwealth Sekretaryası tarafından Rocky Mountain Enstitüsü (RMI), Doğal Kaynaklar Yönetişim Enstitüsü (NRGI), Norveç Petrol Müdürlüğü ve diğer sektör temsilcileri ile ortak çalışma sonucunda gerçekleşti.
Toplantıya önemli petrol rezervlerinin bulunduğu, Uganda, Namibya, Gana Tanzanya, Moritanya ve Senegal’den 50’den fazla delege de katıldı.
Amaç, bu hükümetlerin kendi enerji sektörlerindeki emisyon kaynaklarını kavramalarını, emisyonların düşürülebileceğini ve enerji şirketlerinin net-sıfır yakma çalışmalarıyla emisyonları azaltmaları için yeni stratejileri keşfetmelerini sağlamak.
Afrika ülkeleri, emisyon azaltmak için toplandı
Enerji sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarının en aza düşürülmesi, iklim değişikliğiyle mücadele açısından büyük önem taşıyor. Alevlenme, havalandırma, sızıntılar ve operasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının dikkate alınmasıyla önlenebilir.
Başta Afrika olmak üzere petrol ve gaz kaynağı açısından zengin birçok ülke, metan emisyonlarının azaltılması adına Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 7’yi de destekleyebilir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 7, modern ve güvenilir enerjiye evrensel erişim için konan hedefleri temsil ediyor.
Ülkelerin sektörü karbondan arındırmasına yardımcı olmak için İngiliz Milletler Topluluğu Sekreterliği (Commonwealth) proje izin işlemlerinin sera gazı yönetim planlarını şart koşarak, hükümetlerin enerji projelerini yönetmelerine destek olacak model kılavuzlar geliştirdi. Bu kılavuz Net Sıfır Sektör stratejilerini hayata geçirmek için bir model olarak da kullanılabilir.
Commonwealth Sekretaryası Ekonomi Danışmanı ve Yeni Üreticiler Grubu proje lideri Naadira Ogeer, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
“Petrol ve gaz projeleri en başından itibaren emisyon yönetimi gibi temel bir kriter ile tasarlanırsa, bu varlıklardan kaynaklanan emisyon ayak izi büyük ölçüde değişecektir.”
Bu durumda gelişme sürecinde olan, alt yapısı olmayan üreticiler için bile emisyon yönetimi alanında altın standart haline gelebilirler.
İlginizi çekebilir: AB, temiz jet yakıtı projeleri için gözünü Afrika’ya dikti
