H&M Vakfı, sürdürülebilir moda ve çevre dostu üretim konularında önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Kullanılmış derileri geri dönüştürerek biyo-bazlı deri üreten H&M deri yenileme teknolojisi, moda dünyasında çevre dostu bir devrim niteliği taşıyor.
İsveçli milyarder Stefan Persson tarafından özel olarak finanse edilen kar amacı gütmeyen H&M Vakfı ile Hong Kong Tekstil ve Giyim Araştırma Enstitüsü (HKRITA), kullanılmış derileri kullanarak biyo-bazlı deriyi yeniden üreten yenilikçi bir teknoloji olan reProLeather’ı tanıtmak için işbirliği yaptı. Bu devrim niteliğindeki teknoloji, geri dönüştürülebilir deri üretmek için biyo-bazlı bağlayıcılar ve çevre dostu kimyasallar kullanıyor.
reProLeather: Biyo-bazlı geri dönüştürülebilir deri yenileme teknolojisi
reProLeather, parçalanmış deri liflerinden krom VI’yi izole etmek için bir yöntem geliştirmeye odaklanıyor. Bu, PU ve PVC bağlayıcılarına biyo-bazlı alternatiflerin kullanılabilmesinin yolunu açıyor. Sonuç olarak, biyolojik olarak parçalanabilir ve geri dönüştürülebilir yeni bir tür geri dönüştürülmüş deri ortaya çıkıyor.
H&M Vakfı Strateji Lideri Christiane Dolva, bu girişime büyük bir heyecanla yaklaşarak, sürdürülebilir moda geleceği için temel çözümleri araştırmaya olan bağlılıklarını vurguladı. Ayrıca, yenilikçi çözümlerin benimsenmesini hızlandırmak amacıyla bulguları açıkça paylaşma konusundaki isteklerini ve reProLeather’ın potansiyel olarak endüstriyi değiştirebilecek bir yenilik olabileceğini belirtti.
Bu çevre dostu deri, geleneksel deri üretiminde kullanılan krom tabaklamanın çevresel ve sağlık risklerini en aza indirme potansiyeline sahip olduğu biliniyor. MycoWorks adlı bir biyoteknoloji şirketi, California’da faaliyetlerine başladı. Şirket, Mycelium kullanarak deri alternatifleri üretiyor. Bu, sürdürülebilir deri alternatifleri ve çevre dostu kumaşlara yönelik artan bir talebi somut olarak gösteriyor.
İlginizi çekebilir: Repsol, İspanya’daki yeşil hidrojen tesisini devreye alıyor
