Daha Fazla

    Birleşik Krallık, iklim hedeflerini erteliyor

    Birleşik Krallık, 2019 ‘da iklim hedeflerine öncelik vererek ileriye dönük kararlar almıştı. Aldığı kararlardan biri de karbon emisyonlarını azaltmaktı. Fakat ülke, yasalaşan yeşil hedefleri gerçekleştirme konusunda zorlandı. Örneğin, elektrikli araç şarj noktaları hedeflenenden çok daha yavaş kuruluyor. Hükümetin en son yenilenebilir enerji açık artırmasında rüzgâr geliştiricilerine sözleşme verilmedi. Şimdi ise 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma kararında problem yaşıyor.

    Birleşik Krallık, iklim hedefleri konusunda zorlanıyor

    İrlanda iklim bakanı Eamon Ryan, Birleşik Krallık’ın iklim diplomasisinde ve kendi emisyon azaltımlarında gerçek liderlerden biri olduğunu söyledi. Ancak Ryan, “Bir arkadaş ve komşu olarak bazı şeylerin riske atıldığını söylemem gerekir” diyerek uyarıda bulundu.

    Birleşik Krallık, 2021’de Birleşmiş Milletler yıllık iklim konferansı COP26’ya ev sahipliği yapmıştı. Ülke, iklim değişikliğine sebep olan gazların üretimini azaltma konusunun görüşüldüğü G7’ye hala öncülük ediyor.

    Tabii iyi şeyler de olmuyor değil. Birleşik Krallık kömür kullanımını azaltarak 1990 ve 2022 yılları arasında emisyonu yüzde 46 azaltmayı başardı.

    2023’te İklim Değişikliği Komitesi parlamentoya bir rapor sundu. Sunulan ilerleme raporunu göre, İngiltere’nin iklim hedeflerine ulaşabilmesi için 2030 yılına kadar yıllık emisyon miktarını 4 katına çıkarmalı.

    Başbakan Rishi Sunak, İngiltere’yi diğer ülkelerle kıyasladı. İngiltere’nin Diğer dünya ülkelerinden ileride olduğunu söyleyerek yeşil hedeflere ulaşma konusunda daha yavaş hareket edebileceklerini söyledi. Önceki hükümeti halkın desteğini almadığı ve hızlı hareket ettiği konusunda eleştirdi.

    Sunak’a destek de var. Bir kesim şu an yeşil hedeflerin herkes için aynı yararı gözetmeyeceğini düşünüyor Öte yandan, değişiklik yapılması da doğru bulunuyor ve tüketicinin haklarının da savunulması gerektiği söyleniyor.

    Analistlere göre Polonya, Slovakya, Hollanda ve Avrupa Birliği Parlamentosu seçime gittiğinde burada vatandaşların ekonomisini olumsuz etkileyecek politikalar görüşülürse bu durum siyasi tepkilere yol açacak.