Enerji krizinin derinleştiği ve su kaynaklarının giderek azaldığı bir dönemde, ABD merkezli bir girişim tarafından geliştirilen yeni nesil güneş paneli teknolojisi, bu iki kritik soruna aynı anda çözüm sunmayı hedefliyor. Tatlı su yüzeylerine kurulan yüzer güneş panelleri, hem suyun buharlaşmasını azaltarak kaynakların korunmasına katkı sağlıyor hem de enerji üretiminde önemli bir verimlilik artışı vadediyor. Bu yeni sistemin en dikkat çekici özelliği ise panellerin yatay eksende hareket edebilmesi. Böylece gün boyunca güneşin pozisyonunu takip ederek enerji üretimini %10 ila %20 oranında artırabiliyor.
Güneş panellerinde devrim yaklaşıyor
Sistemin kalbinde, klasik yüzer platformların altına yerleştirilen yönlendirici pervaneler bulunuyor. Bu pervaneler sayesinde paneller, su yüzeyinde yön değiştirebiliyor ve doğudan batıya hareket eden güneşe dinamik bir şekilde uyum sağlayabiliyor. Önceki yüzer sistemlerin çoğu yalnızca dikey eksende hareket edebildiğinden, bu yatay takip özelliği teknolojide kayda değer bir sıçrama olarak görülüyor. Girişimin bu yeni çözümü, mevcut yüzer güneş paneli platformlarına da entegre edilebiliyor olmasıyla öne çıkıyor; bu da halihazırdaki sistemlerin modernize edilmesine olanak tanıyor.

Bu yenilikçi teknolojinin ilk uygulaması, ABD’nin Colorado eyaletindeki bir su rezervuarında gerçekleştirildi. 50 kW kapasitesine sahip küçük ölçekli pilot proje, rezervuarın su seviyesini dengeleyen pompaların enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla Eylül ayında devreye alındı. Bu sayede yalnızca elektrik üretimi değil, aynı zamanda su yönetimi açısından da doğrudan bir katkı sağlanmış oldu.
https://futureflow.life/gunes-enerjili-arac-kamerasi-gelistirildi/
Su yüzeyinde yer alan panellerin, altlarındaki suyun buharlaşmasını azaltması ise bu sistemlerin en önemli avantajlarından biri. Kuraklık riski taşıyan bölgelerde bu etki, ciddi oranda su tasarrufu anlamına geliyor. Enerji ve su gibi iki kritik ihtiyacı aynı anda ele alabilen bu yaklaşım, sürdürülebilirlik açısından büyük bir potansiyele sahip.
Daha önce farklı ülkelerde yüzer güneş paneli projeleri uygulanmış olsa da, bu sistem mevcut altyapıya entegre edilebilir yapısıyla farklılaşıyor. Ancak halen hem yatay hem de dikey eksende tam anlamıyla güneşi takip edebilen bir yüzer sistem geliştirilebilmiş değil. Karasal sistemlerde uygulanabilen bu yapı, su üzerinde dalga ve rüzgar gibi çevresel faktörler nedeniyle teknik zorluklarla karşılaşıyor.
Yine de Noria Energy’nin bu teknolojisi, güneş enerjisi sistemlerinin esnekliğini artırmakla kalmıyor; aynı zamanda uyarlanabilirliğini ve kullanım alanlarını da genişletiyor. Alternatif enerji çözümlerine duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığı günümüzde, bu tür sistemlerin daha geniş ölçekli projelere ilham vermesi bekleniyor.