Daha Fazla

    New York’tan iklim değişikliğiyle mücadelede tarihi adım

    New York eyaleti, iklim değişikliğinin neden olduğu hasarları telafi etmek ve uyum maliyetlerini karşılamak amacıyla fosil yakıt şirketlerini hedef alan yeni bir yasa yürürlüğe koydu. Bu yasaya göre, 2000-2018 yılları arasında atmosfere 1 milyar tonun üzerinde sera gazı salınımı yapan şirketlerden toplamda 75 milyar dolar ceza tahsil edilecek.

    Şirketlere tarihi bir hesaplaşma

    New York Valisi Kathy Hochul’un imzasıyla yürürlüğe giren yasa, fosil yakıt şirketlerinin iklim krizindeki sorumluluklarını üstlenmesini sağlamak amacıyla oluşturuldu. Bu kapsamda oluşturulan “İklim Süperfonu”, şirketlerden 2028’den itibaren toplanmaya başlanacak cezalarla finanse edilecek. Elde edilen gelir, yollar, ulaşım ağları, su ve kanalizasyon sistemleri gibi altyapının iklim değişikliğine uyumlu hale getirilmesi için kullanılacak.

    Yasanın destekçilerinden Demokrat Senatör Liz Krueger, bu girişimi “iklim krizine en çok katkıda bulunanların hesap vermesi” olarak nitelendirdi. Krueger, iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına kadar sadece New York’ta 500 milyar doları aşan uyum ve hasar maliyetlerinin olacağını belirtti. Bu maliyetin, fosil yakıt şirketlerinin yıllardır bilmesine rağmen harekete geçmediği iklim değişikliği etkilerinden kaynaklandığını ifade etti.

    New York’un bu hamlesi, bu yaz benzer bir yasayı kabul eden Vermont’tan sonra ikinci oldu. Her iki yasa da, zehirli atık temizliği için kullanılan mevcut “süperfon” yasalarını örnek alıyor. Yasa, bireysel vergi mükelleflerinin yükünü hafifletmeyi ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele için daha adil bir finansman modeli oluşturmayı hedefliyor.

    Fosil yakıt şirketlerinin, yasaya karşı yasal itirazlarda bulunması bekleniyor. Şirketler, federal yasaların enerji şirketlerini ve kirleticileri düzenlediği gerekçesiyle bu yasanın önüne geçilebileceğini savunuyor. Ancak New York’un kararlı duruşu, bu yasal engellerin aşılabileceğine dair güçlü bir sinyal veriyor.

    New York’un bu öncü girişimi, diğer eyaletlere de ilham kaynağı olabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Fosil yakıt endüstrisinin sorumluluk üstlenmesi ve çevresel adaletin sağlanması için bu tür hamlelerin yaygınlaşması bekleniyor.