Yaklaşan FuelEU düzenlemeleriyle artan talep doğrultusunda KPI OceanConnect, biyoyakıt bunker satışlarını 120 limana çıkarmayı planlıyor. Deniz yakıtı ticareti yapan KPI OceanConnect, 2025 yılında yürürlüğe girecek olan FuelEU düzenlemeleri nedeniyle artan talebi karşılamak amacıyla biyoyakıt satışlarını daha fazla limana genişletmeyi hedefliyor. Şirketin küresel alternatif yakıtlar ve karbon piyasaları başkanı Jesper Sorensen, SIBCON 2024 sırasında yaptığı açıklamada, biyoyakıt ticaretinin 70 limandan 120 limana çıkarılacağını belirtti. Şu ana kadar 80’den fazla müşteriye 300’ün üzerinde biyoyakıt teslimatı yapıldığı ifade edildi.
Avrupa öncülüğünde genişleyen biyoyakıt pazarı
Jesper Sorensen, biyoyakıtların en yaygın olarak kullanıldığı bölgenin Avrupa olduğunu ve Asya’nın bu alanda giderek daha fazla talep gösterdiğini dile getirdi. FuelEU düzenlemesinin biyoyakıt talebini artıran önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Sorensen, düzenlemenin 1 Ocak 2025’ten itibaren yürürlüğe gireceğini ve deniz taşımacılığında kullanılan yakıtların sera gazı yoğunluğunu 2025’te %2, 2050’ye kadar ise %80 azaltmayı hedeflediğini belirtti.
FuelEU’nun, denizcilik sektöründe kullanılan yakıt türüne yönelik doğrudan bir talep yaratan ilk düzenleme olması, deniz biyoyakıtlarının önemini daha da artırıyor. Şirket, Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikası’na (ISCC) sahip B24 biyoyakıt karışımının geleneksel yakıtlara göre %20’ye kadar, tamamen biyoyakıttan oluşan (B100) yakıtın ise %85-95 oranında sera gazı emisyonlarını azaltabileceğini vurguluyor.
Biyoyakıtların emisyon azaltma potansiyeline rağmen, talep artışı nispeten yavaş ilerliyor. Bunun başlıca sebeplerinden biri, biyoyakıtların geleneksel yakıtlara göre daha yüksek bir fiyatla sunulması. Sorensen, Avrupa Emisyon Ticareti Sistemi (ETS) kapsamında başlatılan emisyon izinlerinin biyoyakıt satın almaktan daha uygun maliyetli olduğunu ifade etti. Bu nedenle, ETS’nin alternatif yakıtların benimsenmesini teşvik etmediğine dikkat çekti.
Sorensen ayrıca, tam biyoyakıt (B100) kullanmanın ETS’den muafiyet sağladığını, ancak bu seçeneğin eşdeğer emisyon izinlerini satın almaktan çok daha pahalı olduğunu belirtti. ETS kapsamındaki şirketler, belirli bir miktar karbondioksit emisyonu hakkına sahip olan AB İzinleri’ni (EUA) satın alarak emisyonlarını dengeleyebiliyor. Ancak biyoyakıt fiyatlarının yüksek olması, denizcilik sektöründe bu yakıtların yaygınlaşmasının önünde bir engel oluşturuyor.
Denizcilik sektöründe emisyon azaltma çabaları hız kazandıkça, biyoyakıtlar gibi alternatif yakıtlar önemli bir rol oynayacak. KPI OceanConnect’in liman sayısını artırarak daha fazla müşteri ve bölgeye ulaşmayı hedeflemesi, bu alandaki pazarın genişlemesine ve denizcilik sektörünün karbon ayak izini azaltmasına katkı sağlayacak. Ancak, biyoyakıtların yaygın olarak benimsenmesi için fiyat farklarının daha da kapanması ve düzenleyici teşviklerin güçlendirilmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, deniz biyoyakıtlarının kullanımını artırma çabaları devam ederken, sektörün bu alandaki fırsatları ve zorlukları ele alması gerekiyor. KPI OceanConnect’in genişleme planları, denizcilik sektörünün yeşil enerjiye geçişine yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor.