Daha Fazla

    Joe Biden’ın iklim yasası geri alınamayacak kadar değerli

    Joe Biden’ın 2022 yılında yürürlüğe giren iklim yatırımları yasası, Cumhuriyetçi karşıtlığa rağmen ABD’de geniş çaplı ekonomik ve çevresel etkiler yaratmaya devam ediyor. Yasanın öngördüğü yatırımlar, başta elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji olmak üzere birçok sektörde büyük bir gelişim sağladı. Öyle ki bu yasa, Donald Trump’ın başkanlığa geri dönmesi durumunda bile büyük olasılıkla yürürlükte kalacak kadar değerli hale geldi.

    Yatırım ve istihdam artışı yasanın değerini artırıyor

    Cumhuriyetçiler, bu yasaya başlangıçta karşı çıkmış olsa da, yasayla birlikte ABD’de birçok yeni üretim tesisi açıldı ve bu tesisler binlerce iş olanağı yarattı. Biden’ın iklim yasası, yenilenebilir enerji üretimi ve yeşil teknolojiye yönelik vergisel teşvikler sunarak büyük yatırımcıları ABD’ye çekti. Bu süreçte, yasayı destekleyen yatırımların çoğu Cumhuriyetçi eğilimli bölgelerde yapıldı, bu da siyasi olarak yasayı daha korunaklı hale getirdi. Georgia, örneğin, batarya ve güneş paneli üreticilerini çekmek için bu teşviklerden yararlandı ve birçok önemli yatırım bu bölgede gerçekleştirildi.

    Biden’ın yasası, temiz enerji teknolojilerinde büyük bir sıçrama sağlayarak 493 milyar dolarlık bir yatırım artışına yol açtı. Bu yasadan yararlanan projeler arasında güneş panelleri, elektrikli araçlar ve batarya üretimi öne çıkıyor. Bank of America, Chevron ve Exxon Mobil gibi büyük şirketler de karbon yakalama teknolojileri ve küçük ölçekli nükleer reaktör projelerine destek vermeye başladı. Bu durum, yasanın sadece çevresel değil, ekonomik anlamda da ciddi bir büyüme ve istihdam sağladığını gösteriyor.

    Cumhuriyetçiler, Trump’ın başkanlık döneminde iklim yasasına karşı güçlü bir duruş sergilerken, günümüzde yasanın sağladığı ekonomik faydalar nedeniyle bu konuda daha temkinli davranıyor. Ağustos ayında, 18 Cumhuriyetçi Kongre üyesi, yasayla sağlanan üretim ve yatırım teşviklerinin korunması gerektiğini belirten bir mektup yazarak, bu teşviklerin kendi bölgelerinde yarattığı ekonomik faydalara dikkat çekti.

    Her ne kadar Biden’ın iklim yasası genel anlamda güçlü bir destek görse de, bazı bölümleri hala değişiklik riski taşıyor. Cumhuriyetçiler, ev sahiplerine ve kiracılara yönelik enerji verimliliği teşviklerini durdurmayı ya da temiz hidrojen ve karbon yakalama vergisi kredilerinin şartlarını fosil yakıt endüstrisine daha erişilebilir hale getirmeyi planlayabilirler. Ayrıca, Trump’ın rüzgar enerjisine karşı duruşu nedeniyle yeni rüzgar enerjisi projelerinin federal izin alma süreçleri zorlaşabilir. Öte yandan, petrol ve sıvı doğal gaz tesislerine yönelik yeni projeler hızlandırılabilir.

    Bununla birlikte, Biden’ın yasasının temel bileşenlerinin sağlam kalması bekleniyor. Yasanın sunduğu vergisel teşvikler, yeşil teknoloji yatırımlarını teşvik ederek bir yatırım döngüsü yarattı ve bu döngü ABD’de yeni tedarik zincirlerinin ve iş fırsatlarının doğmasını sağladı. Bu kadar büyük bir yatırım ortamı yaratmış bir yasanın geri çekilmesi zor görünüyor.