Elektrikli araç dünyasında tamamen elektrikli araçlar (BEV) popülerlik kazanırken, plug-in hibrit elektrikli araçların (PHEV) hâlâ bir yeri olduğu inkar edilemez. Garry’nin Queensland’de satılan ilk BYD Sea Lion 06 PHEV aracıyla yaşadığı deneyim de bunun bir kanıtı. Garry, aracını tamamen elektrikli bir araç gibi kullanarak, hem ekonomik hem de pratik bir sürüş deneyimi yaşıyor. Kendisinin bu araçla ilgili deneyimleri, elektrikli araç dünyasına yeni giren kullanıcılar için önemli bilgiler sunuyor.
BYD Sea Lion 06 ve ekonomik avantajları
Garry, elektrikli bir araç arayışına girdiğinde iki seçenek arasında kalmıştı: Çin menşeli BYD markasının Sea Lion 06 modeli ve Japon Mitsubishi Outlander. Her iki araç da 100 km’de yaklaşık 1.5 litre benzin tüketiyor ve tam şarjda 90 km’lik bir menzil sunuyor. Ancak büyük bir fiyat farkı vardı: Mitsubishi Outlander 75.000 Avustralya dolarıyken, BYD Sea Lion 06 sadece 48.000 Avustralya dolarıydı. Garry, fiyat farkını göz önünde bulundurarak Sea Lion 06 modelini tercih etti. Ayrıca, savaştan emekli maaşı alması sayesinde vergi muafiyetleri de uygulandı ve bu durum ona ekstra 7.000 dolarlık bir tasarruf sağladı.
BYD araçları, Brisbane’de giderek yaygınlaşmaya başladı. Garry, “Şehirde BYD araçlarını daha sık görmeye başladım ve sonunda bu arabayı araştırdım. Gerçekten harika bir araç olduğunu fark ettim,” diyor. Garry, aracı sipariş ettiğinde test sürüşü yapmamıştı ancak iki hafta sonra yapılan BYD sürüş gününde test sürüşü yapma fırsatı buldu. Deneyimleri sonucunda Sea Lion 06’yı kullanma kararını netleştirdi.
Garry, PHEV aracını her gün şarj ediyor. Evinde kurulu 5 kWh’lık güneş enerji sistemi sayesinde aracını gün ortasında, elektrik fiyatlarının düşük olduğu zamanlarda şarj ederek maliyeti minimumda tutuyor. Şarj işlemi yaklaşık 5 saat sürüyor ve bu süreçte BYD tarafından sağlanan “granny charger”ı kullanıyor. Sosyal medya platformları üzerinden edindiği bilgiler sayesinde yavaş şarjın bataryanın ömrünü uzattığını öğrendiğini söylüyor.
Daha önce Hyundai Tucson Highlander kullanan Garry, yeni aracının gücünden oldukça memnun. Tucson haftada 60 dolarlık benzin tüketirken, Sea Lion 06 sadece 5 haftada bir dolum yapıyor. Ayrıca Sea Lion 06’nın 1700 kg’a kadar çekme kapasitesine sahip olduğunu ve bu kapasiteyi de test ettiğini belirtiyor. Aracın çekme işlemleri sırasında da son derece güçlü ve stabil olduğunu ifade ediyor.
Garry, tamamen elektrikli bir araç yerine PHEV tercih etmesinin nedenini, şehirler arasında seyahat ederken şarj istasyonlarının yeterliliği konusunda endişe duymasıyla açıklıyor. Gold Coast’a yaptığı 280 km’lik uzun yolculukta, bataryayı %25’e ayarlayarak 70 km’lik bir menzili elektrikle kullanıp ardından benzin motorunu devreye soktuğunu anlatıyor. Yolculuğun sonunda ise şarj istasyonundan sadece 5 dolara bataryayı yeniden doldurmuş.