Yeşil hidrojen yardımıyla İsveç’te dünyanın ilk tam ölçekli yeşil çelik tesisi inşa ediliyor. Çelik üretiminin karbon salınımını azaltmak, özellikle doğrudan indirgenmiş demir üretim aşamasında yeşil hidrojen kullanmak bu alanda bir dönüm noktası sağlıyor. Ancak küresel çelik tesislerinin hala karbon emisyonlarından arındırılması için uzun bir yol var.
Yeşil hidrojen ile yeşil çelik dönemi başlıyor
Çelik üretimi, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 11’ini oluşturuyor ve bu süreç genellikle gaz veya kömür kullanılarak gerçekleştiriliyor. Yeşil hidrojen, bu süreçte fosil enerji kullanımını ortadan kaldırarak çelik üretimini çevre dostu hale getiriyor. Ancak mevcut küresel hidrojen arzının büyük bir kısmı hala doğal gaz ve kömürden elde ediliyor.
H2 Green Steel, bu soruna çözüm olarak kendi yeşil hidrojenini üretmeyi ve elektrolizer’lar için temiz enerji sağlamak için yenilenebilir enerji geliştiricileriyle anlaşmalar yapmayı planlıyor. Boden, İsveç’te inşa edilen tesis, dünyanın ilk büyük ölçekli yeşil çelik tesisini temsil ediyor. H2 Green Steel, bu tesisi 2025’te faaliyete geçirmeyi planlıyor ve yeşil hidrojenin kullanımıyla çelik üretimindeki karbondioksit emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.
Ancak, küresel çelik endüstrisinin yeşil hidrojeni benimsemesi için bazı engeller bulunuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının hidrojen üretiminde kullanılabilirliği, hidrojen iletim ağının geliştirilmesi ve hidrojenin doğal gazın yerini alması gibi zorluklarla karşılaşılıyor. H2 Green Steel, bu zorlukları aşmayı planlayarak çelik üretiminde yeşil hidrojenin benimsenmesine öncülük ediyor.
İlginizi çekebilir: Yeşil enerji üretimi yeni teknolojilerle ivme kazanıyor