Dünya çapında devam eden iki savaş ve jeopolitik gerilimler, işletmelerin tedarik zincirlerini güçlendirmek ve iyileştirmeler yapmak için yeniliklere yönelik adımlarını engellememiş görünüyor.
Yapay zeka (AI) odaklı üretken teknolojiler, ChatGPT gibi platformlar aracılığıyla hızla popülerlik kazanarak, iş dünyasında 100 milyon kullanıcıya ulaştı. Ancak işletmeler teknolojiyi benimserken, otomasyonun iş gücünü tehdit etmediğinden emin olmak için çalışanları koruma ve destekleme çağrıları yükseliyor.
Gelişmekte olan ekonomilerde, Hindistan, Tayland ve Endonezya gibi ülkelerde elektrikli araçların (EV) benimsenmesi hızla artıyor, özellikle düşük maliyetli modellerin talebindeki artışla birlikte.
Yeni ve katı düzenlemeler, şirketleri sadece doğrudan emisyonlarını değil, aynı zamanda tedarikçilerinden ve son kullanıcılarından gelen emisyonları da izlemeye teşvik ediyor.
2024’te sürdürülebilirliği şekillendirecek beş trend
2024’e yönelik beş ana trendi belirleyen Eco-Business, yapay zeka inovasyonunun ortasında çalışanların korunması gerekliliği ve gelişmekte olan Asya’da EV benimsenmesindeki hızlı artış gibi konulara odaklanıyor.
Yapay Zeka İnovasyonu ve Çalışanların Korunması: Teknolojinin hızla gelişmesi, üretken yapay zekanın işlerin yerini alması konusunda endişelere yol açıyor. Bu durum, işlerini kaybetme endişesi yaşayan çalışanlar için bir endişe kaynağı haline geliyor. Bu bağlamda, şirketlerin adil ücret ve destek politikaları üzerinde daha fazla odaklanmaları bekleniyor.
Gelişmekte Olan Asya’da Elektrikli Araçların Hızla Benimsenmesi: Özellikle Çin’de EV satışları artıyor ve Asya’da EV’lerin benimsenmesi hızla artıyor. Gelişmekte olan ülkeler, kendi EV endüstrilerini geliştirme konusunda kararlı bir şekilde Çin’e alternatif oluşturmayı hedefliyor.
Emisyon İzleme ve Raporlama: Şirketler, sadece doğrudan emisyonlarını değil, tedarik zincirlerinden ve son kullanıcılarından gelen dolaylı emisyonları da izlemeye odaklanıyor. Bu, şirketlerin çevresel sorumluluklarını daha geniş bir şekilde ele almalarını gerektiriyor.
Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ESG) Girişimlerinde Güven İhtiyacı: Tüketiciler, markaların çevresel sorunları ele almak ve sürdürülebilirlik çabalarına öncülük etmek için daha şeffaf ve güvenilir bir şekilde hareket etmelerini bekliyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği politikaları konusundaki adımları, güven ve güvence kazanmak adına önem arz ediyor.
Asya’daki Seçimlerin Sürdürülebilirlik Gündemini Etkileme Potansiyeli: Önümüzdeki yılın seçim döneminde, Asya’da 40’tan fazla ülkede seçimler yapılacak. Ancak, yeni yönetimlerin iklim değişikliği politikalarını sürdürmesi ve öncekilerle benzer duruşlara sahip olması muhtemel görünüyor.
Bu trendler, işletmelerin ve tüketicilerin daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlerken dikkate alması gereken önemli konuları vurguluyor. Yapay zeka ve teknoloji ilerledikçe, çalışan koruması ve çevresel sorumluluklar daha da önem kazanıyor.
İlginizi çekebilir: Turkcell’in 2024 öncelikleri arasında sürdürülebilirlik var