Rüzgar enerjisi, ücretsiz ve kolay temin edilen bir enerji kaynağıdır. Her gün, dünyanın her yerinde rüzgar türbinleri, rüzgarın gücüyle, elektrik üretiyor. Rüzgar enerjisi üretimi, dünyamıza temiz ve sürdürülebilir bir şekilde enerji sağlamada önemli bir yer tutuyor. Bu yazıda, rüzgar enerjisi nedir, rüzgar enerjisi ile elektrik üretimi nasıl yapılır gibi sorulara yanıt vereceğiz. Ayrıca Rüzgar enerjisinin avantajları ve dezavantajları neler, yakından bakacağız.
Rüzgar enerjisi nedir, elektrik üretimi nasıl yapılır?
Esen rüzgar, rüzgar türbinlerini döndürüyor, rüzgar enerjisi bu türbinler sayesinde elektrik üretiyor. Rüzgar estiğinde, türbinin kanatları saat yönünde dönerek enerjiyi yakalıyor. Bu, motor bölümü içindeki bir dişli kutusuna bağlı olan rüzgar türbininin ana şaftının dönmesini tetikliyor. Dişli kutusu rüzgar enerjisini jeneratöre göndererek elektriğe dönüştürüyor. Elektrik daha sonra voltaj seviyelerinin şebekeyle eşleşecek şekilde ayarlandığı bir transformatöre gidiyor.
Kara ve açık deniz rüzgarı arasındaki fark
Kara ve deniz rüzgarları arasındaki en belirgin fark tabii ki türbinlerin yerleştirildiği konumdur. Karadaki rüzgar türbinleri karada, denizdeki türbinler ise su kütlesinin içine yerleştirilir. Her ikisi de temelde aynı amaca hizmet etse de iki tür rüzgar enerjisi arasında başka önemli farklılıklar da var.
Örneğin, açık deniz rüzgar türbinleri daha yüksek rüzgar hızlarıyla karşılaşma eğiliminde. Bu da daha fazla enerji üretilmesi demek. Öte yandan, karadaki rüzgar hızları daha yüksek değişkenliğe sahip. Bu da karadaki rüzgar türbinlerinin oluşturduğu enerjinin tutarlılığı konusunda belirsizliği beraberinde getiriyor. Bununla birlikte, her iki rüzgar enerjisi türü de önemli yenilenebilir enerji kaynakları olarak hizmet ediyor.
Bir de konuya maliyet açısından bakmak lazım. Açık deniz rüzgarı, yenilenebilir enerji oluşturmada daha verimli bir süreç sunuyor. Ancak, yüksek bir maliyete sahip. Daha yüksek maliyetler, bir açık deniz rüzgar türbininin çalıştırılmasıyla ilişkili korozyon, bakım ve diğer işletme giderleri gibi farklı faktörlerden dolayı ortaya çıkıyor.
Rüzgar enerjisi üretmek için yola çıkıldığında, karadaki rüzgar daha uygun maliyetli bir seçenek. Açık deniz rüzgarıyla karşılaştırıldığında, kara rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan türbinlerin kurulumu ve nakliyesi daha kolay.
Tipik şebeke ölçekli kara tabanlı rüzgar türbinleri yaklaşık 250 metre boyunda oluyor. Ortalama 2,55 megavat kapasiteye sahip olan türbinlerin her biri yüzlerce eve yetecek elektriği üretebiliyor. Karada kurulu rüzgar santralleri uzak olsa da çoğuna erişim ve mevcut elektrik şebekelerine bağlanmak kolay oluyor.
Satıştan ziyade yerel kullanım için güç üreten dağıtılmış sistemlerde sıklıkla kullanılan daha küçük türbinler ise ortalama yaklaşık 30 metre boyunda. ve 5 ile 100 kilowatt arasında güç üretiyorlar.
Şu anda geliştirilmekte olan bir tür açık deniz rüzgar türbini, 253 metre yüksekliğinde, Eyfel Kulesi’nin beşte dördü yüksekliğinde ve 13 megavat güç üretebiliyor.
Rüzgar enerjisi nerelerde kullanılır?
Rüzgar enerjisi nerelerde kullanılır diye sorduğumuzda aslında karşımıza uzun bir liste çıkıyor. Rüzgar enerjisi, hem tükenmiyor hem de yenilenebilir bir kaynak. Bu yüzden ilk kurulum maliyeti yüksek olsa da yoğun bir şekilde tercih ediliyor.
Rüzgar enerjisi nerelerde kullanılır:
- Kamu kurum ve kuruluşları,
- Sulama sistemleri,
- evler ve ofisler,
- Sinyalizasyonu,
- Sokak aydınlatmaları,
- Su depolama alanları,
- Tahıl öğütme mekanizmaları,
- Taşımacılık sektörü,
12 maddede rüzgar enerjisi avantajları
Rüzgar enerjisi avantajları arasında birçok madde sayabiliriz. Bu enerjinin birçok avantaj sunması da onu, dünyada en hızlı büyüyen enerji kaynaklarından biri konumuna getiriyor.
Madde madde bakacak olursak, rüzgar enerjisi avantajları şöyle sıralanabilir:
- Rüzgar enerjisi, iyi bir istihdam yaratır.
- Ülkelerin ekonomik olarak büyümesine yardımcı olur.
- Temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır, doğaya zarar vermez.
- Maliyet açısından uygundur. (Karada kuruluyor ise)
- Rüzgar türbinleri farklı ortamlarda çalışabilir.
- Rüzgar her yerdedir, ulaşılması kolaydır.
- Rüzgar orta ve uzun vadede istikrarlıdır.
- Dönüşüm verimliliği açısından iyi bir temiz enerji kaynağıdır.
- Rüzgar enerjisi çok az yer kaplar.
- Çevresel etkisi minimum düzeydedir.
- Bakımı basittir.
- Kullanım ömrü uzundur. Rüzgar santralleri neredeyse tamamen geri dönüştürülebilir.
Tabii bu maddeler, avantajlardan sadece birkaçı. Listeyi uzatmak mümkün.
Rüzgar enerjisi dezavantajları
Rüzgar enerjisi avantajları çok olsa da bazı zorluklarla da karşı karşıya. O yüzden rüzgar enerjisi dezavantajları yok değil. Bunları da listeleyecek olursak;
- Rüzgar enerjisi, diğer düşük maliyetli enerji kaynaklarıyla rekabet etmekte zorlanabilir.
- İdeal rüzgar sahaları genellikle uzaklarda konumlanır.
- Türbinler gürültüyü de beraberinde getirir. Görsel estetikten uzaktır.
- Rüzgar, bitkileri ve yerel yaban hayatı etkileyebilir.
Rüzgar enerjisinin geleceği
Temiz enerji kaynakları arasında yer alan rüzgar enerjisinin geleceği oldukça parlak. Uzmanlar, diğer faktörlerin yanında teknolojik gelişmelerin, rüzgar enerjisi maliyetini 2035 yılına kadar yüzde 17 ila yüzde 35 oranında azaltılmasına yardımcı olacağını düşünüyor.
Günümüzde mühendisler, bileşenlerin ya helyum gibi bir gazla yüzdürüldüğü ya da rüzgarın daha güçlü olduğu havada yüksekte kalmak için kendi aerodinamiklerini kullandığı havadan rüzgar türbinleri yaratmanın ilk aşamalarında. Bu sistemler, geleneksel rüzgar türbinlerinin uzun kulelere kurulumunun pahalı ve zor olduğu açık denizde kullanım için değerlendiriliyor.
Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli
TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na göre, yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7,5 m/s üzeri yıllık ortalama rüzgâr hızlarına sahip kullanılabilir alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgâr santralı kurulabileceği kabul edilmiş ve Türkiye’de kurulabilecek rüzgar elektrik santrallerinin toplam kapasitesinin 47.849,44 MW olduğu belirlenmiştir. Bu da Türkiye yüz ölçümünün yüzde 1.30’u demek.
Haziran 2022 sonu itibariyle rüzgar enerjisine dayalı elektrik kurulu gücümüz 10.976 MW, toplam kurulu güç içerisindeki oranı ise yüzde 10,81 olarak açıklanıyor. Yıllara göre kurulu güç değişimi ve toplam kurulu güç içerisindeki oranı aşağıdaki grafiklerde görebilirsiniz.