Kömür, küresel sera gazı emisyonlarının beşte birini oluşturarak en büyük kirleticilerden biridir. Her yıl, antrasit, bitümlü kömür ve linyit gibi kömür türleri, iklim üzerinde ciddi zararlara neden oluyor. Geçtiğimiz hafta, G7 bakanları 2030’ların başına kadar kömürü tamamen ortadan kaldırmak amacıyla imza attı.
Yenilenebilir enerji kömürün yerini almaya başladı
Geçtiğimiz yıllarda, Birleşik Krallık’ın liderliğindeki COP26 gibi uluslararası toplantılarda kömüre son verilmesi için büyük baskılar yapıldı. Ancak, bu baskılara rağmen hedefe ulaşmak konusunda sınırlı başarılar elde edildi.
Aralık 2023’te yine Birleşik Krallık’ın liderliğinde düzenlenen COP28 toplantısında ABD gibi önemli ülkelerin “Geçmiş Kömüre Güç Verme” ittifakına katılmaları önemli bir adım olarak görülüyor. Geçtiğimiz hafta İtalya’da G7 bakanları tarafından atılan imza da çevreciler taraıfından büyük bir umut kaynağı olarak görülüyor.
Kömürün azalmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan iki temel zorluk bulunuyor. Birincisi, enerji üretiminde kömürün payının azalması. İkincisi ise yüksek tüketim seviyelerinin devam etmesi ve ucuz enerjinin cazibesi.
G7 anlaşmasıyla birlikte, ABD ve Japonya gibi büyük kömürlü termik santral ülkeleri kömürden çıkışa doğru ilerliyor. Ancak, bazı iklim aktivistleri bu adımların yeterli olmadığını düşünüyor.
Özellikle Japonya’nın kömürden vazgeçme kararlılığı, Asya’daki diğer ülkeler için de önemli bir örnek teşkil ediyor. Ancak, bazı siyasi ve ekonomik zorluklar nedeniyle kömürden geçişin yavaş olabileceği unutulmamalı.
Kömürün azalmasıyla birlikte, yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi daha da artacak. Özellikle güneş enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımı, kömürün yerini almaya başladı.
Ancak, kömür endüstrisine olan bağımlılığın azaltılması ve kömürün yerini temiz enerji kaynaklarının alması için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor.
ilginizi çekebilir: Azerbaycan enerji politikaları ile iklim değişikliğiyle mücadele ediyor