Yunanistan, hidrojen enerjisi alanında önemli bir adım atarak, bu alandaki tüm süreçleri kapsayan ilk ulusal hidrojen yasasını yürürlüğe koydu. 4 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan 5215/2025 sayılı yasa ile ülke, yenilenebilir ve düşük karbon içeren hidrojenin üretimi, taşınması, depolanması ve ticarileştirilmesine ilişkin kapsamlı bir yasal zemin oluşturdu. Bu adım, Yunanistan’ın karbonsuzlaşma hedefleriyle uyumlu olarak, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı ve Hidrojen Stratejisi doğrultusunda ilerlediğini gösteriyor.
Yunanistan ilk hidrojen yasasını yürürlüğe koyuyor
Yasa kapsamında, AB’nin hidrojenle ilgili yeni direktif ve tüzükleri ulusal mevzuata dahil edilerek özellikle yenilenebilir hidrojenin sertifikasyonu için sıkı kurallar getirildi. Hidrojenin “yenilenebilir” kabul edilmesi için, üretiminde kullanılan elektrik kaynağı ile üretim zamanı ve coğrafi konum arasında doğrudan bir bağlantı olması zorunlu kılındı. Bu sertifikasyon süreci, ülkenin Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Garantiler Kurumu (DAPEEP) tarafından yürütülecek.
Yeni yasal düzenlemeye göre, hidrojen üretmek isteyen firmaların öncelikle Hidrojen Üretici Sertifikası (HPC) almaları gerekecek. RAAEY tarafından verilecek bu sertifika, dijital platform üzerinden başvurulabilecek şekilde tasarlandı ve 25 yıllık bir geçerliliğe sahip olacak. Lisanslı projeler, belirli süreler içinde çevresel izinler ve enerji şebekesi bağlantılarını tamamlamakla yükümlü tutulacak. Bir hidrojen üretim projesinin inşaata hazır hale gelmesi ortalama olarak 24 ila 36 ay sürecek.
Yasa, ayrıca “Coğrafi Olarak Sınırlandırılmış Hidrojen Ağları” adını taşıyan yeni bir altyapı modelini de tanımlıyor. Bu ağlar, özellikle sanayi bölgelerinde belirli kullanıcı gruplarına hizmet verecek şekilde, ulusal enerji şebekesinden bağımsız olarak faaliyet gösterecek. Böylece bölgesel karbonsuzlaştırma çabalarına katkı sağlanacak ve bu tür projeler devlet desteklerine daha kolay ulaşabilecek.
https://futureflow.life/akilli-ve-karbonsuz-sebekeler-kacinilmaz-hale-gelecek/
Öne çıkan bir diğer yenilik ise hidrojen üretiminde Menşe Garantisi (GoO) sisteminin hayata geçirilmesi. Bu uygulama sayesinde üreticiler, hidrojenin kaynağını ve karbon ayak izini belgelerle ispatlayabilecek ve ürünlerini AB standartlarında pazarlayabilecek. Ayrıca yasa, Avrupa Birliği’nin Temiz Endüstriyel Anlaşması kapsamında sunulan yatırım ve işletme desteklerinden yararlanmak isteyen projeler için gerekli yasal temeli de oluşturuyor.
Ana lisanslama düzenlemeleri yürürlüğe girmiş olsa da, teknik standartlar, tarife yapıları ve ağlara erişim gibi konuları düzenleyecek ikincil mevzuatın önümüzdeki aylarda yayımlanması bekleniyor. Bu nedenle, hidrojen yatırımı planlayan firmaların hem yeni sertifikasyon koşullarına hazırlıklı olması hem de sağlanacak teşvik mekanizmalarını dikkatle takip etmesi önem taşıyor.