İngiltere, 2023 yılının son çeyreğinde enerji sektöründe önemli değişimler yaşadı. Son hükümet raporuna göre, enerji fiyatlarının yükselmesi, enerji tüketimini ve üretimini etkiledi. Bu değişimler, İngiltere’nin enerji arz güvenliği ve iklim değişikliği ile mücadeledeki performansını da etkileyebilir.
İngiltere’nin enerji üretimindeki düşüş: Nedenler ve sonuçlar
Rapora göre, İngiltere’de birincil enerji tüketimi, yakıt girişine göre hesaplandığında, %2.1 oranında azaldı. Bu azalma, enerji fiyatlarının artması nedeniyle enerji talebinin düşmesinden kaynaklandı. Sıcaklık etkisi çıkarıldığında ise, azalma %1.5 olarak gerçekleşti. Bu da, enerji verimliliğinde bir iyileşme olduğunu gösteriyor.
İngiltere’nin kendi enerji kaynaklarından sağladığı enerji üretimi de %8.4 oranında düştü. Bu düşüşte, kömür, biyoenerji ve atık, rüzgar ve hidroelektrik dışındaki tüm yakıtlarda üretim azalması rol oynadı. Özellikle, gaz üretimi %26 oranında azaldı. Bu, İngiltere’nin gaz ithalatına olan bağımlılığını artırdı. Nükleer üretim de %10 oranında azaldı. Bu da, nükleer santrallerin yaşlanması ve bakım ihtiyacı nedeniyle kapasite faktörünün düşmesinden kaynaklandı.
Büyük enerji üreticilerinin elektrik üretimi de %9.3 oranında azaldı. Bu üretimde, kömür kullanımı %10 artarken, gaz kullanımı %26, nükleer kullanımı da %10 azaldı. Kömür kullanımındaki artış, gaz fiyatlarının yüksek olması ve karbon fiyatının düşük olması nedeniyle ekonomik olduğu için gerçekleşti. Ancak, bu durum, İngiltere’nin karbon emisyonlarını artırdı.
Yenilenebilir enerji kaynakları ise, %6.1 oranında artış göstererek, rekor bir seviyeye ulaştı. Yenilenebilir kaynaklar, büyük enerji üreticilerinin elektrik üretiminde %49.4’lük bir paya sahip oldu. Bu pay, tarihin en yüksek seviyesiydi. Bu artış, rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin artması ve hava koşullarının elverişli olması nedeniyle gerçekleşti.
Düşük karbonlu elektrik üretimi de, %7 puanlık bir artışla, tarihin en yüksek oranı olan %64.4’e ulaştı. Bu oran, yenilenebilir ve nükleer enerjinin toplam elektrik üretimindeki payını gösteriyor. Fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı ise, %7 puanlık bir düşüşle, tarihin en düşük oranı olan %35.0’a geriledi. Bu oran, kömür ve gazın toplam elektrik üretimindeki payını gösteriyor.
ilginizi çekebilir: BMW’nin Leipzig Fabrikası, elektrikli mobiliteye geçişin öncüsü!