FutureFlow.Life

Türkiye enerji depolamada lider olabilir

Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS), Türkiye’nin enerji dönüşümündeki rolünü ve sektörün mevcut durumunu değerlendirmek üzere enerji basınıyla bir araya geldi. Toplantıda yenilenebilir enerji payının hızla artışı, şebeke esnekliği ihtiyacı, yerli teknoloji üretimi ve regülasyonların sektöre etkileri ön plana çıktı. EDSİS Genel Sekreteri Edip Katayıfçı, derneğin amacını tüm paydaşları tek bir çatı altında buluşturmak ve enerji depolama alanında bilgi temelli sağlam bir ekosistem yaratmak olarak açıkladı. Türkiye’de depolama pazarının kontrolsüz büyümesinin önüne geçilmesi, standardizasyon ve iş birliği kültürünün oluşturulması hedefleniyor.

Türkiye enerji depolamada liderliğe hazırlanıyor

EDSİS Başkanı Can Tutaşı, Türkiye’nin son 15 yılda rüzgâr ve güneş enerjisinde beklenenin üzerinde bir kapasite artışı sağladığını belirterek, bu kaynakların kontrol edilememesi nedeniyle üretim dalgalanmalarının şebekede dengesizlik riski yarattığını söyledi. Depolamanın tam da bu noktada devreye girerek şebekeye esneklik kazandırdığını vurguladı. Kasım 2022’de yapılan düzenlemeden sonra depolama başvurularında rekor seviyelere ulaşıldığını aktaran Tutaşı, şu anda 33.000 MW entegre depolama ve 6–7.000 MW müstakil depolama ile toplamda yaklaşık 40.000 MW’lık bir stok oluştuğunu, ilk tesislerin ise bu yıl devreye gireceğini açıkladı.

EDSİS Başkan Yardımcısı Alper Terciyanlı, küresel depolama pazarındaki gelişmelerin Türkiye ile paralel ilerlediğini belirtti. 2024’te dünya genelinde 75 GW’tan fazla depolama sistemi kurulurken, 2035’te bu kapasitenin 1.170 GW’a ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin 2035 strateji belgesi en az 5,5 GW depolama öngörse de sektör bunun çok üzerinde yatırım bekliyor. Yalnızca bu yıl 250–300 MW, 2026 sonunda ise 2 GW’a yakın depolama tesisinin devreye alınması planlanıyor. Veri merkezleri, elektrikli araçlar ve artan elektrifikasyon ile küresel elektrik talebinin yüzde 40 artacağına dikkat çeken Terciyanlı, kısa ve uzun süreli depolamanın ülkeler için vazgeçilmez bir altyapı hâline geldiğini ifade etti.

Türkiye’nin depolama teknolojilerinde hem insan kaynağı hem mühendislik kabiliyetiyle bir üretim merkezi değil, bir yetkinlik üssü olabileceğini vurgulayan Terciyanlı, batarya teknolojileri ve enerji yönetimi yazılımlarının dünyada hızla geliştiğine dikkat çekti. Europower Enerji Mühendislik Direktörü Bülent Mindek ise sektörün iki temel beklentisine işaret etti: Şebeke işletmecisi TEİAŞ’ın bağlantı izin süreçlerini hızlandırması ve yerli üretimin desteklenmesi. Mindek, depolama tesislerinin şebeke güvenliği açısından kritik bir rol oynadığını, arızalara milisaniyeler içinde müdahale ederek frekans ve gerilim dengesini sağlayacaklarını belirtti.

Sektör temsilcileri, kısa vadede lityum-iyon bataryaların maliyet ve güvenilirlik avantajları nedeniyle öne çıktığını, ancak küresel rekabetin sodyum bazlı bataryalar gibi yeni çözümleri hızlandıracağını ifade etti. Depolamanın özellikle büyük şehirlerde şebeke yatırımlarını azaltacağı, trafo değişikliğinin mümkün olmadığı bölgelerde yükü hafiflettiği de toplantıda vurgulanan önemli noktalar arasında yer aldı.

Exit mobile version