Temiz enerjiye geçiş küresel çapta hız kazanıyor. 130’dan fazla ülke, COP28 anlaşmasıyla 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmayı taahhüt etti. Bu sürpriz anlaşma, ABD’nin Enflasyonu Düşürme Yasası’nın yeşil enerji teşviklerinin zaten sağladığı ivmeyi daha da artırıyor. Peki, temiz enerji ekonomisi gelişimi için iklim teknolojilerinin önemi ne boyutta?
İklim teknolojileri yatırımları temiz enerji ekonomisi için oldukça kritik
Ancak bu heyecan verici gelişmeyle birlikte önemli sorular da ortaya çıkıyor: Sırada ne var? Hangi adımlar atılacak? 2000’lerin başında hükümetlerin harcama programlarının yapay olarak pek çok yeşil iş modelini hızlandırdığı ve fakat temiz teknoloji 1.0 döneminde yaşanan hatalardan nasıl kaçınılır?
Bu dönüşümde iş dünyasının akıllıca yatırım yapmasını sağlamak için kritik bir bakış açısı sunulabilir. Başka bir deyişle, yenilenebilir enerji ekonomisinin çevresel faydalar kadar finansal olarak da sürdürülebilir olmasını nasıl sağlanabilir?
İklim değişikliğini önlemek için fosil yakıtlardan arınmaya hız vermek dönemin en önemli mücadelesi. Ancak yenilenebilir enerjiye olan talep, arzı karşılama yeteneğini zorluyor. Bu değişimi sağlayacak şirketlere ve teknolojilere yapılan yatırımların daha akıllı ve daha hedefli hale gelmesi gerekiyor.
Temiz enerji dönüşümünü ilerletmek için herhangi bir modelin, 21. yüzyılın gerçeklerini dikkate alması gerekiyor. Güneş ve rüzgar gibi kaynaklar kesintili. Doğaları gereği her zaman elektrik sağlayamazlar. Tüketim zirveleri, ördek eğrisi olarak bilinen fenomenle gösterildiği gibi, her zaman üretim zirveleriyle örtüşmez. Ulaşımın, ev aletlerinin ve ısıtmanın elektrikle çalışır hale gelmesi (elektrik talebini ikiye veya üçe katlayacak) durumu daha da zorlaştırıyor. Arz ve talebi karşılamak için elektrik şebekesinin daha fazla otomasyona ihtiyacı var.
İlginizi çekebilir: Temiz enerji yatırımları neden önemli? IEA yeni raporunu açıklıyor