Sırbistan, AB ile lityum çıkarımını da içerecek stratejik bir ortaklık konusunda anlaşma imzaladı. İki yılı aşkın süredir devam eden tartışmaların ardından ülke içinde bu tür faaliyetlere karşı güçlü bir direniş oluşmasına rağmen yetkililer bu hamle konusunda sessiz kaldı.
Sırbistan Çevre Örgütleri Birliği’nden (SEOS) aktivistler ve yerel halk, iki yılı aşkın süredir lityum arama ve madencilik ve işleme projelerine karşı çıkıyor.
Sırbistan AB mevzuatını aktarıyor
Sırp araştırma ve medya kuruluşu Demostat’ın bildirdiğine göre, Sırbistan ve Avrupa Komisyonu, piller ve lityum da dahil olmak üzere kritik materyaller alanlarında stratejik bir ortaklık başlatmak üzere 22 Eylül’de bir niyet mektubu imzaladı.
Makalede, Avrupa Komisyonu’nun İç Pazar, Sanayi, Girişimcilik ve KOBİ’lerden Sorumlu Genel Müdürlüğü’nün (DG GROW), Sırbistan’ın üyeliğe aday ülke olarak mevzuatını Avrupa Birliği ile uyumlu hale getirdiğine dikkat çektiği belirtiliyor.
Komisyon ayrıca web sitesine, çıkarma yerlerindeki işleme kapasitelerinin geliştirilmesinden yana olduğunu da söyledi. Bazı bağımsız uzmanlar, bunun kirli bir teknoloji olduğunu ileri sürerek politikayı eleştiriyor.
Önerilen Kritik Hammaddeler Yasası (CRMA), madencilik projeleri prosedürlerini hızlandırmayı ve otuz stratejik mineralden oluşan bir grubun çıkarılmasına ve işlenmesine öncelik vermeyi amaçlıyor.
Bu tür bir politikaya karşı, bunun AB’de ve hatta yurt dışında madenciliğin büyük ölçüde genişlemesine yol açacağı iddiasıyla bir imza kampanyası başlatıldı.
Aktivistler, Avrupa Parlamentosu’ndan ve üye ülkelerdeki madencilikten sorumlu bakanlardan tasarının temel insan ve çevre haklarını ihlal ettiği iddiasıyla reddedilmesini talep etti. Dilekçe, İspanya’dan Salvemos la Montaña, Portekiz’den Não às Minas, Sırbistan’dan Marš sa Drine (SEOS üyesi), Şili’den OPSAL ve Birleşik Krallık ve Balkanlar’dan Earth Thrive tarafından başlatıldı.
SEOS derneği niyet mektubunu eleştirirken düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
“Bu tür konulara sessiz kalan veya hafif tepki veren herkes suç ortağıdır ve rejimle birlikte Sırbistan’ın sömürgeleştirilmesine katkıda bulunmaktadırlar. Çevre aktivistleri, bu devlete karşı samimi niyetleri olan ve Avrupa’nın kolonisi ve atık çöplüğü olmamak için mücadele eden biz yerel savaşçılar dışında herkes aslında sessiz.’’
İlginizi çekebilir: Elektrikli Suzuki eVX Japonya’da sahneye çıkacak