Portekizli petrol şirketi Galp, pazartesi günü bir açıklama yaptı ve biyodizel üretmek için Japon Mitsui ile iş birliğine imza attığını söyledi. Galp, yatırımın miktarının 400 milyon euro olduğunu da açıkladı. Anlaşma kapsamında ortak bir girişim oluşturulacak.
Portekizli Galp, Japon Mitsui ile biyoyakıt işine bakacak
Portekizli şirket Galp, Japonya merkezli Mitsui ile biyoyakıt konusunda iş birliği yapacak. Şirket, biyodizel üretmek için endüstriyel ölçekte bir tesise 400 milyon euro yatırım yapacak. Bunun için Mitsui ile anlaşmaya varıldı. Anlaşma kapsamında bir ortak girişim oluşturulacak. Ancak bu ortak girişimin yüzde 75’i Galp’in kontrolünde olacak.
Reuters‘ın haberine göre, Galp ayrıca rafineriye güç sağlayacak yeşil hidrojen üretmek için 100 megavatlık (MW) bir elektroliz ünitesine tek başına 250 milyon euro yatırım yapma konusunda bir karar aldığını söyledi.
Her iki tesisin de 2025 yılında faaliyete geçeceği açıklandı. Hidrojenlenmiş Bitkisel Yağ (HVO) tesisi, yılda 270.000 mt üretim kapasitesine sahip olacak.
Kullanılmış yemeklik yağlar gibi atık malzemeleri, 15.000 metrik ton yeşil yakıt kapasitesine sahip olacak elektrolizör tarafından üretilen yeşil hidrojeni kullanarak yenilenebilir biyodizel ve sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) olarak da bilinen biyojet yakıtına dönüştürecek.
SAF’ler, geleneksel jet yakıtlarına iyi birer alternatif olarak öne çıkıyor. Çünkü, atıklar için hem yeni kullanım alanı sağlıyorlar hem de daha kirli petrol ürünlerinin değiştirilmesine yardımcı oluyorlar.
Lizbon’un güneyindeki Sines rafinerisi, Portekiz’in doğal gazdan elde edilen hidrojenin en büyük tüketicisi olmasına rağmen Galp, burada yenilenebilir enerji kullanarak bir elektroliz süreci yoluyla kademeli olarak sıfır karbonlu yakıt üretmek istiyor.
Galp Yönetim Kurulu Başkanı Paula Amorim yaptığı açıklamada iki projenin kendi türlerindeki en büyükler arasında yer aldığını söyledi.
Galp, birçok petrol şirketi gibi, süreçlerinin ve ürünlerinin karbondan arındırılmasını hızlandırmak istiyor. 2025 yılına kadar sermaye harcamalarının yaklaşık yüzde 50’sini düşük karbonlu faaliyetlere ayırmayı hedefliyor.