Nükleer enerji üzerine çalışan startup şirketi Oklo, ABD Enerji Bakanlığı (DOE) ile Idaho’daki küçük modüler nükleer reaktör (SMR) projesine yönelik saha incelemelerini tamamlamak için önemli bir anlaşma yaptı. Şirketin bu anlaşma doğrultusunda, jeoteknik değerlendirmeler, çevresel araştırmalar ve altyapı planlaması gibi hayati adımları atması bekleniyor. Bu adım, Oklo’nun 2027 yılına kadar ilk küçük modüler nükleer reaktörünü geliştirme hedefine yönelik önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Nükleer enerjide yeni bir dönem başlıyor
Oklo, OpenAI CEO’su Sam Altman’ın desteğini alan bir şirket ve nükleer enerjinin yeniden canlanmasını savunan teknoloji devlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Küresel çapta net sıfır karbon emisyonu hedeflerine ulaşma çabalarıyla birlikte nükleer enerji, temiz enerji kaynakları arasında yeniden popülerlik kazanmaya başladı. Özellikle büyük veri merkezlerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için, Microsoft ve Amazon gibi teknoloji devleri nükleer enerji anlaşmaları yapıyor.
Oklo’nun bu projeye olan ilgisi, nükleer enerjinin uzun bir durgunluk döneminden sonra tekrar gündeme gelmesinin bir göstergesi. Şirketin planları doğrultusunda, Idaho’da inşa edilmesi planlanan bu küçük modüler reaktör, geleneksel nükleer santrallerden daha esnek ve küçük olacak. Ancak, şirketin proje için henüz Nükleer Düzenleme Komisyonu’ndan (NRC) gerekli inşaat ve işletme lisansını alması gerekiyor. Bu başvuru, 2022 yılında reddedilmişti, ancak Oklo çalışmalarına devam ediyor.
Oklo’nun Idaho projesi, nükleer enerji alanında yıllardır devam eden durgunluğa karşı atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Küresel çapta iklim krizine karşı verilen mücadelede, nükleer enerjinin, güvenilir ve düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak tekrar ilgi görmesi, enerji sektöründe önemli bir değişime işaret ediyor. Şirket, DOE ile yaptığı bu anlaşma ile saha araştırmaları ve çevresel etkilere dair detaylı analizler gerçekleştirecek. Bu incelemeler, projenin ileriye taşınması için gereken önemli verileri sağlayacak.
Bununla birlikte, Oklo’nun projeyi hayata geçirebilmesi için yalnızca teknik değil, aynı zamanda düzenleyici engelleri de aşması gerekiyor. Nükleer Düzenleme Komisyonu’nun 2022 yılında reddettiği başvuru sonrasında, şirketin bu izinleri yeniden almak için çaba sarf etmesi gerekecek. Ancak, Oklo’nun bu hedef doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam ettiği ve nükleer enerjiyi geleceğin enerji kaynağı olarak konumlandırdığı açıkça görülüyor.
Oklo’nun küçük modüler reaktör projesi, nükleer enerjinin teknoloji dünyasındaki devlerle olan işbirliğini güçlendirecek bir adım olarak öne çıkıyor. Özellikle Microsoft ve Amazon gibi şirketler, büyük veri merkezlerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer enerjiye yönelmiş durumda. Bu işbirlikleri, teknoloji şirketlerinin çevre dostu enerji kaynaklarına olan ilgisini yansıtıyor ve nükleer enerjinin temiz enerji dönüşümünde oynayabileceği rolü vurguluyor.
Sam Altman’ın Oklo’ya desteği, bu teknolojinin geliştirilmesi ve daha geniş çapta benimsenmesi için önemli bir katkı olarak değerlendiriliyor. Altman, özellikle yapay zeka ve teknoloji alanındaki yatırımlarıyla tanınıyor ve enerji sektörüne yaptığı bu yatırımlar, nükleer enerjinin geleceği için umut verici bir adım olarak görülüyor.