MENA yani Middle East and North Africa, yani Orta Doğu ve Kuzey Afrika… Dünya sürdürülebilirlik geçişi yolculuğundayken, MENA bölgesi de bu yolculuğun direksiyonuna geçmek üzere. Kısa süre önce yayımlanan bir rapor, MENA ülkelerinin geçişte küresel lider olabileceğine vurgu yapıyor.
MENA bölgesi, sürdürülebilirlik yolculuğunda öne çıkıyor
Bain & Company ve Dünya Ekonomik Forumu, MENA’nın, sürdürülebilirlik zorlukları ve fırsatlarının derinlemesine bir analizini sunan “İklim Eylemi Açığının Kapatılması: MENA’da Karbonsuzlaştırma ve Enerji Dönüşümünün Hızlandırılması” başlıklı yeni bir rapor yayımladı.
MENA ülkeleri, net sıfır hedefleri aracılığıyla iklim eylemine artan bir bağlılık sergiliyor. Ancak mevcut taahhütlerin yetersiz kaldığı, iş dünyasının benimsenmesinde küresel rakiplerin gerisinde kalındığı, tüketicilerin bölgesel hassasiyetleri hafife aldığı belirtiliyor.
Rapora göre sürdürülebilir bir geleceğe başarılı bir şekilde geçiş, politika yapıcıların ve şirketlerin cesur önlemlerine, kamuoyunun farkındalığının artırılmasına ve çok paydaşlı ortaklıklar kurulmasına bağlı.
Rapor, işletmeler için bunun bilime dayalı hedefler belirlemeyi, operasyonları karbondan arındırmayı, esnek planlamayı uygulamaya koymayı ve sürdürülebilir finansmanı harekete geçirmeyi gerektirdiğini ana hatlarıyla belirtiyor.
Rapor aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin politika yapıcıların, işletmelerin ve işbirlikçi platformların girişimlere olan bağlılığını da mercek altına alıyor. Açık düzenlemeler, finansmana, teknolojilere ve eğitime erişim, bilime dayalı hedeflerin belirlenmesi, etkinin değer zincirleri ve kamu-özel ortaklıkları boyunca genişletilmesi çok önemli bir konumda.
Sürdürülebilirlik geçişi risklerin yanı sıra rekabet avantajı oluşturma fırsatlarını da beraberinde getiriyor. Tüm paydaşların kararlı çabası MENA küresel olarak liderlik edebilir.
İlginizi çekebilir: Suudi Arabistan, Orta Doğu’nun ilk hidrojenli tren projesini başlatıyor