FutureFlow.Life

Lojistik sektörü, çevreci teknolojilerle maliyeti azaltıyor

Sera gazı emisyonunun net sıfıra indirilmesi için hedeflenen tarih 2050. Hem net sıfır hem de küresel kalkınmanın ekosistemle uyumlu bir şekilde ilerlemesi hedefiyle yayınlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı, uluslararası ticaret anlayışında yepyeni bir çağın başladığının habercisi oldu. Sürdürülebilir ve temiz dünya odaklı regülasyonlar, sırayla tüm sektörlere etki ediyor. Lojistik sektörü de çevreci teknolojiler ile yeniliğe ayak uyduruyor.

Lojistik sektörü için çevreci teknolojiler bir zorunluluk

Dünyanın yeni bir döneme doğru gittiği şu günlerde lojistik sektörü için çevreci teknolojiler, bir alternatif değil, bir zorunluluk olarak görülüyor.

Avrupa Birliği, 2019 yılında yayınlamış olduğu Yeşil Mutabakat ile uluslararası ticaret kriterlerinin ilk sırasına, ekosistemi koruma şartını yerleştirdiğini tüm dünyaya ilan etti. Tabii bu durumun, sadece AB ülkelerini değil AB ile ticari ilişkide bulunan tüm ülkelerdeki işletmeleri oldukça yakından ilgilendirdiğini söylemekte fayda var. Özellikle de dış ticaret hacminin yüzde 70’ten fazlasını Avrupa pazarından elde eden Türkiye’yi.

Yeşil Mutabakat’ın zorunlu tuttuğu karbon vergisi ise tüm sektörleri dolaylı olarak ilgilendirdiği gibi dünya karbon salımının yüzde 5,5’ine neden olduğu bilinen lojistik ve ulaştırma sektörünü ise doğrudan etkileyeceğe benziyor.

PATH Software House Kurucu Ortağı Murat Kader

PATH Software House Kurucu Ortağı Murat Kader bu gelişmelere dair görüşlerini paylaştı. Önümüzdeki süreçte dünya ticaret trendlerinin yönünü, AB Yeşil Mutabakatı’nın net bir şekilde gösterdiğini söyleyen Kader, küresel pazarlardaki payı korumak ve artırmak isteyen tüm yerli işletmecilerin, yatırımlarını, dijital altyapılarını güçlendirmekten ve regülasyonlarla uyumlu iş modelleri üretmekten yana yaptıklarının altını çizdi. Ancak, lojistik ve ulaştırma sektöründe hala teknoloji kullanımına karşı mesafeli bir tutum var. Kader de bu noktaya değindi. Özellikle istihdam edilen taşımacı personelin, geleneksel yöntemlerle operasyonları yönetmeye karşı eğilimi hala çok güçlü. Kader, “Bizler de bu alışkanlıkları yenileri ile değiştirebilmek için PATH teknoloji laboratuvarlarında kargo ve lojistik sektörü için kolay kullanılabilir, çevre dostu sistem ve ürünler geliştiriyoruz” dedi.

Tasarladıkları sistemlerin; depolama, taşıma, operasyon, sevkiyat, müşteri ilişkileri ve teklif yönetimi gibi uçtan uca tüm süreçleri kapsadığını ve oldukça kullanıcı dostu olduğunu belirten Kader, “İlerleyen zamanlarda sıkılaşacak denetlemeler ve yaptırımlardan dolayı mutabakat kriterlerine uymayan taşımacılık şirketlerinin ve diğer endüstrilerin gümrük kapılarından geri çevrildiğini duymamız yakındır. Bu nedenle lojistik firmalarının yazılım alt yapılarına yatırım yapmaları, ileriye dönük ciddi bir tasarruf kalemi olarak değerlendirilmelidir” sözleriyle lojistik sektörünü geleceğe taşıyacak en temel unsurun dijitalizasyon yatırımları olduğunun altını çizdi. PATH olarak 2 büyük kargo şirketi için alt yapı ve akıllı gönderim ağı sistemlerini geliştirdiklerini belirten Kader, asıl amaçlarının işletmeler tarafından kolay kullanabilir uygulamalar üreterek sektörde teknoloji kullanımını yaygınlaştırmak olduğunu belirtti.

İlginizi çekebilir: Metanol ile çalışan gemi limana yanaştı

Exit mobile version