Kuzey Denizi bölgesinde petrol ve gaz üretimi, bölgenin yeşil sürdürülebilirlik ve enerji geleceği açısından en düşük seviyeye geriledi. Orta 1970’lerden bu yana yaşanan bu tarihi düşüş, çevresel bilincin ve sürdürülebilir enerji hedeflerinin öne çıktığı günümüzde, Kuzey Denizi’ndeki enerji endüstrisinin dönüşüm sürecini vurguluyor. Bu durum, bölgedeki enerji politikalarında ve çevre odaklı stratejilerde bir değişim sürecinin işaretçisi olarak ön plana çıkıyor.
Kuzey Denizi bölgesinde petrol ve gaz faaliyetleri son 50 yılın en düşüğünde
Kuzey Denizi Geçiş Otoritesi (NSTA) tarafından yapılan tahminlere göre, 2023 yılında enerji şirketleri, Kuzey Denizi’nden günlük olarak yaklaşık 1.26 milyon varil petrol çıkardılar. Bu rakam, 1999 yılındaki 4.5 milyon varil günlük zirvesine göre önemli bir düşüşü temsil ediyor. Rapor, üretim rakamlarının Kuzey Denizi’nin enerji kaynağı olarak azaldığını kanıtladığını belirtiyor. Uplift’in İcra Direktörü Tessa Khan, Kuzey Denizi’nde daha fazla sondajın enerji güvenliğini artıracağını düşünmenin ‘tamamen hayali’ olduğunu belirtti.
“Kuzey Denizi havzasının gerilediği, coğrafyanın bir gerçeği olarak tartışılamaz,” diye belirtti. “Veriler açıkça gösteriyor ki, İngiltere’nin talebinde herhangi bir etki yaratmak için yeterli gaz basitçe kalmamıştır.” sözlerini ekledi.
Bunun yanı sıra Kuzey Denizi’nde karbon yakalama gibi yeşil endüstrilere destek oluyor. Bu, önceki petrol ve gaz çıkarmalarının bıraktığı mağaralara emisyonları pompalamayı içeriyor. Bu da atmosferden çıkarılmasını sağlıyor.
Ancak, sürdürülebilir alternatiflere geçiş çağrısında bulunan aktivistler, Kuzey Denizi’nin azalan enerji üretimiyle birlikte yeşil teknolojilere yönelmenin daha önemli hale geldiğini vurguluyor.
İlginizi çekebilir: Kuzey Denizi net sıfır hedefi için anahtar rolde