FutureFlow.Life

Küresel emisyonlar azalmaya başladı

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) güncellenmiş NDC Sentez Raporu, ülkelerin mevcut iklim taahhütlerinin 2035 yılına kadar küresel emisyonları 2019 seviyelerine göre yüzde 12 oranında azaltacağını gösteriyor. COP30 açılışında konuşan UNFCCC İcra Sekreteri Simon Stiell, fosil yakıtlardan “adil ve düzenli” bir şekilde uzaklaşmak için somut adımların atılmasının önemine dikkat çekti.

Küresel emisyonlarda düşüş gözlemlendi

Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenen 30. Taraflar Konferansı kapsamında yayımlanan rapor, Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin sunduğu veya güncellediği Ulusal Katkı Beyanları’nın (NDC) önceki projeksiyonlara kıyasla iyileştiğini ortaya koyuyor. Önceki öngörüler yüzde 10’luk bir azalma gösterirken, yeni analiz bu değeri yüzde 12’ye yükseltiyor. Ancak Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) verilerine göre, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için 2035’e kadar emisyonların yüzde 60 azaltılması gerekiyor; bu da mevcut taahhütlerin hâlâ kritik hedeflerden uzak olduğunu gösteriyor.

Stiell, Paris Anlaşması’nın emisyon eğrisini ilk kez aşağı yönlü kırdığını belirterek, mevcut ilerlemeyi “büyük bir gelişme” olarak nitelendirdi. Her ondalık derece ısınmanın milyonlarca hayatı ve milyarlarca dolarlık iklim zararını önleyeceğini ifade eden Stiell, bu azaltımların ilerledikçe daha da derinleşeceğini vurguladı. COP30’ta yaptığı konuşmada, adil ve düzenli bir geçişi nasıl sağlayacaklarına odaklanmanın artık öncelikli olduğunu belirtti.

Stiell, ülkelerin yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma, enerji verimliliğini ikiye katlama ve iklim finansmanını artırma hedeflerine kararlılıkla yönelmesi gerektiğini vurguladı. Bilimsel verilerin küresel sıcaklık artışının yeniden 1,5 derece patikasına çekilebileceğini gösterdiğini ifade eden Stiell, ulusal çabaların tek başına yeterli olmadığını, çok taraflı işbirliklerinin sürecin merkezinde bulunması gerektiğini söyledi.

Temiz enerji yatırımlarındaki hızlı artışa da dikkat çeken Stiell, güneş ve rüzgar enerjisinin artık dünyanın yüzde 90’ında en düşük maliyetli enerji kaynakları olduğunu ve yenilenebilirlerin bu yıl kömürü geçerek en büyük enerji kaynağı haline geldiğini belirtti. Ayrıca gelişmiş ülkelerin öncülüğünde en az 300 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlanması konusunda mutabakata varıldığını hatırlatarak, “Şimdi Bakü’den Belem’e Yol Haritası’nı hayata geçirmemiz gerekiyor; 1,3 trilyon dolara doğru ilerlemeye başlamalıyız” dedi.

Fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunda ülkelerin prensipte uzlaştığını belirten Stiell, COP30’un somut kararlarla bu hedeflerin uygulanmasını hızlandırması gerektiğini vurguladı. İklim eylemine yönelik gecikmenin maliyetine de dikkat çeken Stiell, dönüşümün ekonomisinin, eylemsizliğin maliyeti kadar tartışmasız olduğunu ifade ederek, geri kalan veya küçük adımlar atan ekonomilerin durgunluk ve yüksek fiyatlarla karşılaşacağını, hızlı ilerleyen ekonomilerin ise avantaj kazanacağını belirtti.

Exit mobile version