IEA, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılmasının ulaşılabilir bir hedef olduğunu söylüyor, ancak bu hedefin gerçekleşmesi için büyük çaplı yapısal engellerin aşılması gerektiğini vurguluyor. Dünya liderleri ve iş dünyasının temsilcileri, New York’ta düzenlenen İklim Haftası’nda, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını hızlandırmaya çalışırken, yenilenebilir enerji hedeflerinin başarıya ulaşması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği konusunda hemfikirler.
Yenilenebilir Enerji Hedefi ve Gereksinimler
Geçen yıl Dubai’de gerçekleştirilen COP 28 İklim Zirvesi’nde, neredeyse 200 ülke, enerji sektöründe net sıfır emisyona ulaşma ve rüzgar ile güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını üç katına çıkarma sözü verdi. IEA’nın raporuna göre, bu hedef “elverişli ekonomik koşullar, geniş üretim potansiyeli ve güçlü politikalar” sayesinde ulaşılabilir. Ancak ajans, yalnızca yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasının fosil yakıt kullanımını azaltmak ve tüketicilere daha düşük maliyetler sunmak için yeterli olmayacağına dikkat çekiyor.
Raporda yer alan bilgilere göre, hedefe tam olarak ulaşabilmek için ülkelerin elektrik şebekelerini 2030’a kadar 25 milyon kilometre genişletmeleri ve modernize etmeleri gerekiyor. Ayrıca, IEA raporunda dünya çapında 2030 yılına kadar 1.500 gigavat (GW) enerji depolama kapasitesine ihtiyaç duyulacağı vurgulanıyor.
COP 28’de ülkeler, yenilenebilir enerji kapasitesini artırmanın yanı sıra enerji verimliliği önlemlerini iki katına çıkarma taahhüdünde de bulundular. Bu hedef, enerji tüketimini azaltmada önemli bir rol oynayabilir, ancak hükümetlerin bu konuda daha fazla politika önceliği belirlemesi gerekiyor. IEA, ülkelerin bu yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerini Paris İklim Anlaşması kapsamında belirlenen ulusal planlarına entegre etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Geçtiğimiz yıl, küresel enerji sektöründen kaynaklanan emisyonlar rekor seviyelere ulaştı. Yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması ve enerji verimliliği önlemlerinin iki katına çıkarılması, önümüzdeki on yılın sonuna kadar küresel sera gazı emisyonlarını 10 milyar metrik ton azaltabilir. Bu da, dünya genelinde fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve küresel iklim krizini hafifletmek adına büyük bir adım olacaktır.
Ancak, raporda vurgulandığı gibi, bu hedeflere ulaşmak için gerekli olan yapısal değişiklikler ve yatırımlar olmadan, yenilenebilir enerjinin sadece kendi başına yeterli olamayacağı belirtiliyor. Bu kapsamda, şebekelerin modernizasyonu, enerji depolama kapasitesinin artırılması ve hükümetlerin enerji verimliliği önlemlerine daha fazla öncelik vermesi büyük önem taşıyor.