FutureFlow.Life

Hidrojen enerjisi ön plana çıkıyor

Brezilya’nın Belem kentinde süren COP30, hidrojen enerjisinin iklim gündeminde ön plana çıktığı bir platform oldu. Konferansta düşük karbonlu hidrojen endüstrisinin geliştirilmesi, hidrojenin ulaşım ve tarım gibi farklı sektörlerdeki kullanımı ve projelerin finansmanı üzerine tartışmalar yürütüldü. COP30 Başkanı Andre Correa do Lago, ülkeleri hidrojen ve diğer sürdürülebilir yakıtların üretimi ile tedarik zincirine yatırım yapmaya davet etti. “Belem 4X İnisiyatifi” kapsamında hidrojenin önemi bir kez daha vurgulandı ve girişimin, fosil yakıtlara alternatif enerji kullanımını artırmayı hedeflediği belirtildi.

Hidrojen enerjisi daha fazla kullanılacak

Hidrojen, sunduğu çok yönlü kullanım avantajlarıyla konferansta “kilit çözüm” olarak değerlendirildi. Ulaşımda ağır taşıtlar, otobüsler ve trenler için uzun menzil ve hızlı dolum sağlayan yakıt hücreleri, tarımda traktör ve hasat makineleri için temiz enerji ve gübre üretiminde düşük karbonlu amonyak girdi imkânı sunuyor. Sanayide ise yüksek sıcaklık gerektiren üretim süreçlerinde fosil yakıtların yerine kullanılabilmesi, emisyon azaltımında önemli bir katkı sağlıyor.

COP30’da hidrojen sektörünün gelişimi için üç temel başlık öne çıktı: sağlam bir politika çerçevesi ve teşvikler, altyapı yatırımları ve uluslararası iş birliği. Yeşil hidrojen üretimi için teşvikler, karbon fiyatlaması ve vergi kredileri sektöre ivme kazandıracak araçlar olarak değerlendirildi. Üretim tesisleri, boru hatları, depolama ve dağıtım ağlarının kurulmasıyla sağlıklı bir hidrojen ekosisteminin oluşturulabileceği kaydedilirken, teknoloji transferi, standartların uyumu ve maliyetlerin düşürülmesi için küresel iş birliğinin kritik olduğu vurgulandı.

Dünya genelinde hidrojen projeleri hız kazanıyor. Avrupa Birliği, hidrojen değer zinciri projelerine 5,2 milyar avro kamu fonu ayırırken özel sektörün 7 milyar avro yatırım yapması bekleniyor. Almanya, Fransa ve İtalya elektrolizörlerden boru hatlarına uzanan kapsamlı altyapı yatırımlarını sürdürüyor; Almanya, 18,9 milyar avroluk hidrojen çekirdek boru hattı ağı ve KfW’nin 24 milyar avroluk amortisman mekanizmasıyla öne çıkıyor. Avustralya, Ulusal Hidrojen Stratejisi kapsamında teknoloji geliştirme ve ihracat hedeflerine odaklanıyor. Japonya, yakıt hücreli araçlar ve sıvı hidrojen tedarik zinciri için uzun vadeli yatırımlar gerçekleştirirken Hindistan, Yeşil Hidrojen Misyonu için 2,3 milyar avroluk kamu desteği sağlayarak 2030’a kadar yüksek üretim ve ihracat kapasitesi oluşturmayı planlıyor.

Türkiye de hidrojen enerjisine yönelik çalışmalarını hızlandırıyor. Ulusal Hidrojen Stratejisi ve Yol Haritası kapsamında elektrolizör kurulu gücünün 2030’da 2 GW, 2035’te 5 GW, 2053’te ise 70 GW seviyelerine çıkarılması hedefleniyor. Bunun yanında doğal gaz şebekesine hidrojen enjeksiyonu, yüzde 99,9 saflıkta hidrojen üretebilen yerli PEM elektrolizör geliştirilmesi ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu bünyesinde düşük ısıl değerli kömürlerden gazlaştırma yoluyla hidrojen üretimi için kurulan pilot tesis, ülkenin hidrojen ekosistemi oluşturmaya yönelik önemli adımları arasında yer alıyor.

Exit mobile version