Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlanan Kara Rapor 2025, Türkiye’deki hava kirliliğinin boyutlarını çarpıcı verilerle gözler önüne seriyor. Raporda, özellikle ince partikül madde (PM2.5) kaynaklı hava kirliliğinin hem insan sağlığı hem de ekonomi üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiliyor. İlk kez yapılan ekonomik etki analizine göre, hava kirliliğinin Türkiye’ye yıllık maliyeti 138 milyar dolar seviyesine ulaşıyor. Bu rakam, 2024 yılı Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın yaklaşık yüzde 10’una denk geliyor ve kirliliğin yalnızca çevresel değil, ciddi bir ekonomik tehdit olduğunu da ortaya koyuyor.
Hava kirliliğinin ekonomik bedeli ağır mı?
Rapor, Türkiye’de hiçbir ilin hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği sınırları karşılamadığını gösteriyor. Iğdır, Erzincan ve Kütahya en yüksek kirliliğin görüldüğü iller arasında yer alırken, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde dahi hava kalitesi “hassas” kategorisinde değerlendiriliyor.
PM2.5 maruziyetinin her yıl 60 binden fazla kişinin erken ölümüne neden olduğu ve bu ölümlerin büyük ölçüde önlenebilir olduğu vurgulanıyor. Hava kirliliğiyle ilişkilendirilen sağlık sorunları arasında kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kalp hastalıkları, inme ve demans gibi ciddi rahatsızlıklar bulunuyor. Rapora göre, PM2.5 kirliliği Türkiye’de gerçekleşen tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 13’ünden sorumlu.
https://futureflow.life/kuresel-yenilenebilir-enerji-hedefleri-gundem-oldu/
Temiz Hava Hakkı Platformu, bu veriler ışığında bir dizi politika çağrısında bulunuyor. Öncelikli olarak PM2.5 için yasal olarak bağlayıcı ulusal sınırların belirlenmesi gerektiği ifade edilirken, hava kirliliğine bağlı sağlık ve ölüm verilerinin düzenli olarak ekonomik analizlerde yer almasının da önemine dikkat çekiliyor. Ayrıca, hava kalitesi verilerinin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerektiği vurgulanıyor. Bu öneriler, hem toplum sağlığını korumaya hem de hava kirliliğinin ekonomiye olan uzun vadeli zararlarını azaltmaya yönelik somut adımlar olarak öne çıkıyor.