Enerji dönüşümünde elektrikli araçların rolü büyük. Elektrikli araçların geleceği ise bakır madenciliğine bağlı. Uluslararası Enerji Forumu (IEF) Genel Sekreteri Joseph McMonigle, 2035 yılına kadar yüzde 100 elektrikli araçların benimsenmesi hedeflerine ulaşmanın, bakır madenciliğinde benzeri görülmemiş bir hızlanma olmadan mümkün olmadığını açıkladı.
Bakır, elektrikli araçlarda neden bu kadar önemli?
Uluslararası Enerji Forumu (IEF) tarafından yayınlanan yeni bir rapor, elektrikli araç bataryalarının devasa bakır gereksinimlerini vurguluyor. Rapor, gereksinimlerin mevcut sınırlı bakır tedarikiyle karşılaşması durumunda elektrifikasyon hedeflerinin tehlikeye gireceğini belirtiyor.
Joseph McMonigle, “Bakır madenciliğine yönelik günümüzün politika ayarlarına göre, 2035 yılına kadar yüzde 100 elektrikli araçlara ulaşmaya yetecek kadar yeni maden bulunması pek olası değil. bu, karbonsuzlaştırmaya yönelik yalnızca ilk küçük adım. Dolayısıyla bu geçişi yönetmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Bakır, elektrik üretimi, dağıtımı ve depolanmasında hayati bir rol oynuyor. Elektrikli araçlar, hibrit araçlar ve içten yanmalı motorlu araçlar arasında bakır talebi açısından büyük farklar bulunuyor.
Bir elektrikli aracın üretimi için 60 kg bakır gerekirken, bu miktar hibrit elektrikli araçlarda 29 kg ve içten yanmalı motorlu araçlarda 24 kg. Bu nedenle, küresel araç filosunun elektrifikasyonu, bakır talebinde önemli bir artışa neden olacak.
IEF’nin raporuna göre, 2035 yılına kadar yüzde 100 elektrikli araç üretimine ulaşmak, mevcut bakır madenciliği hızının ötesinde bir artış gerektirecek. Raporda, bu hedefe ulaşmanın, tarih boyunca çıkarılandan çok daha fazla bakır çıkarılmasını gerektirdiği belirtiliyor.
Mevcut bakır arzının yeterli olmadığını belirten McMonigle, hükümetlerin yeni bakır madeni projelerini teşvik etmesi ve desteklemesi gerektiğini vurguluyor.
Raporda, elektrikli araç üretiminin bakır talebini önemli ölçüde artırabileceği ve bu durumun daha az gelişmiş bölgelerin ilerlemesini engelleyebileceği belirtiliyor. Elektrikli araçların tam olarak benimsenmemesi durumunda bile, küresel araç filosunun elektrikli hale getirilmesi için önümüzdeki 30 yıl içinde şimdiye kadarki tüm tarihte çıkarılandan daha fazla bakır çıkarılması gerekecek.
Raporda ayrıca, bakır arzının 2050 yılına kadar yüzde 82 artacağı ve 2086’da zirveye ulaşacağı öngörülüyor. Ancak, bakır madenciliği projelerinin ilerleme planlarına dayanarak, arzda 2026 gibi erken bir tarihte düşüş olabileceği de belirtiliyor. Bakır madenciliği, arama faaliyetleri ve sorumlu madencilik uygulamalarının güçlü bir şekilde teşvik edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bakır madenciliğinin artırılmasına yönelik çeşitli kısıtlamalar arasında, madencilik için araziye sınırlı erişim, düşük keşif oranları ve madenlerin üretime geçmesi için uzun hazırlık süreleri bulunuyor. ABD’de birçok maden izin başvurusu iptal edilmiş veya ertelenmiş durumda. Özellikle Arizona’daki Çözünürlük bakır projesi gibi büyük projeler, yasal engellerle karşı karşıya.
ilginizi çekebilir: Peugeot’nun yeni elektrikli minibüsü E-Expert satışa çıkıyor!