FutureFlow.Life

Çin, kömür bağımlılığını azaltan adımlar atıyor

Çin, 2024 yılında kömür enerjisinin elektrik üretimindeki payını ilk kez %60’ın altına düşürerek fosil yakıtlardan uzaklaşma çabalarında önemli bir adım attı. Bu gelişme, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin enerji üretimini daha temiz kaynaklara yönlendirme hedefini yansıtırken, küresel iklim mücadelesi için de kritik bir kazanım olarak değerlendiriliyor. Bu başarı, aynı zamanda 2024’te rekor seviyelere ulaşan kömür üretimiyle çelişkili görünse de, kömürün elektrik üretimindeki toplam payının azalması Çin’in yenilenebilir enerji kapasitesini artırma çabalarının bir sonucudur.

Çin kömür bağımlılığını azaltıp yenilenebilir enerjiye yatırımlarını arttırıyor

2024’ün ilk 10 ayında Çin’in elektrik üretiminde kömürden elde edilen enerji miktarı 4.838 teravat saat ile rekor seviyeye ulaştı. Ancak kömürün toplam üretimdeki payı, geçen yılın aynı dönemindeki %61,6’dan %58,7’ye geriledi. Uzmanlar, bu düşüşün arkasında rüzgar enerjisi üretimindeki artış, endüstriyel talepteki yavaşlama ve hükümetin fosil yakıtlardan uzaklaşma politikalarının etkili olduğunu belirtiyor. Bu oran, Çin’in enerji üretiminde kömür dışındaki kaynaklara yöneliminin hızlandığını gösteriyor.

2024 yılı itibarıyla Çin, rüzgar enerjisinde yeni bir rekor kırarak 799 teravat saat üretim gerçekleştirdi. Bu, bir önceki yıla göre %13’lük bir artış anlamına geliyor. Özellikle Kasım ve Aralık aylarında rüzgar çiftliklerinden gelen elektrik üretiminin artması bekleniyor. Mevsimsel rüzgar hızlarının ortalamalarla uyumlu ilerlemesi durumunda, rüzgar enerjisinin ulusal elektrik üretimindeki payının %12’yi aşabileceği öngörülüyor. Bu, rüzgar enerjisinin yalnızca çevre dostu bir alternatif değil, aynı zamanda kömüre bağımlılığı azaltan güçlü bir kaynak haline geldiğini kanıtlıyor.

Rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar, Çin’in enerji karışımını çeşitlendirme çabalarının bir parçası. Ancak bu dönüşüm, yalnızca enerji sektöründe değil, aynı zamanda Çin’in küresel iklim taahhütlerini yerine getirme hedefinde de kilit rol oynuyor. Dünya genelindeki karbon emisyonlarının %40’ına yakınını fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonlar oluştururken, Çin’in kömürden uzaklaşması tüm dünya için olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Çin’in endüstriyel büyümesi ve enerji talebi, kömür kullanımını doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. 2024 yılı boyunca, emlak sektöründeki kredi sıkışıklığı ve inşaat sektöründeki durgunluk, kömür talebini düşüren başlıca faktörlerden oldu. Çimento, çelik ve seramik gibi sektörlerde azalan üretim, enerji tüketimini de sınırladı. Bu durum, hem kömür talebini azaltarak yenilenebilir kaynaklara alan açtı hem de karbon emisyonlarının düşmesine katkıda bulundu.

Çin’in kömürden uzaklaşma politikaları, sadece yerel değil, küresel ölçekte enerji dönüşümüne önemli katkılar sağlıyor. Yenilenebilir enerji kapasitesindeki bu artış, diğer ülkeler için de bir örnek teşkil ediyor. Çin’in bu alandaki başarısı, enerji sektöründe fosil yakıtların yerini yenilenebilir kaynakların almasının mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak, uzmanlar bu dönüşümün hızlanması için uluslararası iş birliğinin ve yatırımların artırılması gerektiğini belirtiyor.

Exit mobile version