Çin merkezli batarya üreticisi CATL, 28 Aralık 2025’te düzenlediği tedarikçi konferansında sodyum-iyon batarya teknolojisini 2026 yılı itibarıyla çok daha geniş bir ölçekte kullanıma sunmayı planladığını açıkladı. Şirket, bu yeni nesil bataryaların yalnızca elektrikli binek otomobillerde değil, ticari araçlarda, batarya değişim sistemlerinde ve enerji depolama çözümlerinde de yaygın şekilde kullanılmasını hedefliyor. Bu hamle, sodyum-iyon bataryalar için ticari anlamda yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Sodyum-iyon batarya devri başlıyor
CATL, Nisan 2025’te sodyum-iyon batarya ailesini Naxtra markası altında tanıtmış ve seri üretimin başladığını duyurmuştu. -40°C ile 70°C arasındaki geniş bir sıcaklık aralığında çalışabilen bu bataryalar, hem binek araçlar için güç bataryası formunda hem de ağır ticari araçlara yönelik 24V entegre çözümler halinde sunuluyor. Şirket, Naxtra serisini sodyum-iyon teknolojisi tarafındaki ilk ticari ürün ailesi olarak konumlandırıyor.
Eylül 2025’te paylaşılan bilgilere göre CATL, yeni nesil sodyum-iyon bataryalarının elektrikli binek araçlarda 500 kilometrenin üzerinde saf elektrikli menzil sunabildiğini ve 2026 takvimine paralel şekilde seri üretime hazır olduğunu ifade etti. Bu bataryaların enerji yoğunluğunun 175 Wh/kg seviyesine ulaştığı, aynı zamanda Çin’in en güncel batarya güvenlik standartlarını başarıyla geçtiği belirtiliyor. Şirket, geniş ölçekli tedarikin müşteri planlamalarına bağlı olarak kademeli biçimde gerçekleştirileceğini aktarıyor.
CATL’nin sodyum-iyon bataryaları, elektrikli araçlar için hazırlanan ve 2026 ortasında yürürlüğe girmesi planlanan ulusal GB 38031-2025 standardını geçen ilk ürünler olma özelliğini taşıyor. Bu standart; termal güvenlik, mekanik darbelere dayanıklılık ve hızlı şarj döngülerinde performans gibi konularda oldukça katı kriterler içeriyor ve batarya güvenliği açısından önemli bir eşik olarak görülüyor.
Şirket, sodyum-iyon teknolojisinin öne çıkan avantajları arasında yüksek güvenlik seviyesi, düşük sıcaklıklarda daha istikrarlı performans ve lityuma olan bağımlılığı azaltan ham madde yapısını ön plana çıkarıyor. Enerji yoğunluğu açısından rekabetçi değerlere ulaşan bu bataryaların, elektrikli araçlarda menzil beklentilerini karşılarken aynı zamanda karbon ayak izinin düşürülmesine de katkı sağlayacağı vurgulanıyor. CATL’nin bu adımı, batarya teknolojilerinde alternatif kimyaların önümüzdeki yıllarda daha fazla öne çıkacağının güçlü bir işareti olarak değerlendiriliyor.