FutureFlow.Life

Bankacılık ve finansta ‘yeşil aklama’ vakaları artıyor

Şirketlerin yeşil aklama olayları ile ilgili bir rapor yayınlandı. Raporda, dünyaca ünlü bankaların ve finansal hizmet şirketlerinin imza attığı vakaların sayısının geçen yıla göre yüzde 70 arttığı görüldü. Uluslararası alanda çevre için çalışan kurumların kullandığı “greenwashing” yani yeşil aklama tanımı, adını temize çıkarmak isteyen birçok şirket tarafından kullanılıyor.

Yeşil aklama raporunda 148 vaka var

Şirketler, çevresel açıdan sürdürülebilir olduklarını göstermek için gerçekte olduğundan daha çevre dostu gibi görünebiliyorlar. Bu da aslında söz konusu şirketlerin yeşil aklama yaptığını gösteriyor. Yanıltıcı sürdürülebilir hedefler sunan şirketler, yatırımcıların ilgisini çekmek istiyor.

Bu yolu tercih eden şirketler, mesajlarını reklam ve kamu aracılığıyla veriyor.

İlginizi çekebilir: Yenilenebilir enerji hisseleri sert darbe aldı

Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) veri şirketi RepRisk, küresel bankacılık ve finansal hizmetler sektöründe Eylül 2023’ün sonuna kadar 12 ayda 148 yeşil aklama vakası kaydetti.

148 vakanın 106’sı, Avrupalı ​​finans kuruluşlarından oluşuyor. RepRisk, iklim ile ilgili vakaların yüzde 50’sinden fazlasının fosil yakıtlarla ilgili olduğuna dikkat çekti.

Avrupa Birliği gözlemcileri, bölgede yer alan bankaların, sigorta şirketlerinin ve yatırım şirketlerinin yatırımcılara, sürdürülebilirlik hakkında yanıltıcı bilgiler verdiklerini söyledi.

Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ÇSY) risk olayları göz önüne alındığında iklimle ilgili dört vaatten biri mutlaka bu konu ile ilgili.

Yeşil aklamayla bağlantılı her üç şirketten birinin de sözde sosyal yıkamaya karıştığı tespit edildi. Peki sosyal yıkama nedir?

RepRisk, şirketlerin itibarlarını ve ekonomilerini koruyabilmek adına, insan hakları ihlalleri ve kurumsal suç ortaklığı gibi sosyal bir suçu gizleyerek kendilerini suçsuz göstermelerini, sosyal yıkama olarak tanımlıyor.

RepRisk son raporunda, “Çevresel ve sosyal konulardaki yanıltıcı iletişim, yalnızca kolektif hedeflere doğru ilerlemeyi engellemekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicilerin ve yatırımcıların güvenine de zarar veriyor.” diyerek uyarıda bulundu.

Exit mobile version