Avustralya, sanayi sektörünün karbon emisyonlarını azaltmayı hedefleyen önemli bir adım atarak, yeşil hidrojen üretimine yönelik büyük ölçekli bir projeye 283 milyon dolarlık kamu fonu sağlayacağını açıkladı. Melbourne merkezli çok uluslu kimya şirketi Orica’nın geliştirdiği bu proje, Yeni Güney Galler eyaletindeki Kooragang Adası’nda hayata geçirilecek. Finansman, Avustralya Yenilenebilir Enerji Ajansı (ARENA) tarafından sağlanacak.
Avustralya, yeşil hidrojene 283 milyon dolar destek veriyor
Proje kapsamında, şebekeye entegre bir şekilde çalışacak 50 megavatlık bir elektrolizör aracılığıyla geri dönüştürülmüş sudan elektroliz yöntemiyle yeşil hidrojen üretilecek. Tesisin 2028 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor ve günlük 12 ton, yıllık ise yaklaşık 4.700 ton yeşil hidrojen üretme kapasitesine sahip olacak. Üretilen hidrojen, özellikle tarım ve sağlık sektörlerinde kullanılan düşük karbonlu amonyak ve amonyum nitrat üretiminde doğal gazın yerini alacak. Böylece bu sektörlerdeki üretim süreçlerinde karbon ayak izinin ciddi oranda azaltılması hedefleniyor.
İlk aşamada yerel talebi karşılaması öngörülen hidrojen üretimi, ilerleyen dönemde ihracata yönlendirilecek. Avustralya İklim Değişikliği ve Enerji Bakanı Chris Bowen, ülkenin yeşil hidrojen ihracatında küresel düzeyde öncü bir role sahip olabileceğini daha önce dile getirmişti. Projenin başlangıçta 2025 yılında tamamlanıp 2026’da faaliyete geçmesi planlanıyordu ancak ortak firmalardan biri olan Origin’in artan maliyetler nedeniyle projeden çekilmesi üzerine bu takvim 2028’e ertelendi.
https://futureflow.life/turkiyede-depolamali-ges-ve-res-projeleri-33-gwa-eristi/
Ticari patlayıcılar ve patlatma sistemleri üreten Orica, bu projeyle birlikte fosil yakıtlara dayalı üretim süreçlerinden uzaklaşarak, sürdürülebilir ve çevre dostu alternatiflere geçiş yapmayı amaçlıyor. ARENA CEO’su Darren Miller, projenin özellikle doğal gazdan elde edilen hidrojen yerine yenilenebilir kaynaklardan üretilen hidrojenin kullanılmasını sağlayarak, endüstriyel süreçlerdeki fosil yakıt bağımlılığını azaltacağını ve ülkenin karbon emisyonlarını düşürme hedefi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.