Almanya’da bir ilki gerçekleştiren BayWa r.e. ve Ampt, rüzgar, güneş ve batarya depolama sistemlerini tek bir mikroşebekeye bağladı. Bu proje, Fraunhofer Kimya Teknolojisi Enstitüsü (ICT) kampüsünde hayata geçirildi.
Yenilenebilir enerji teknolojileri Fraunhofer ICT kampüsünde bir araya geliyor
Fraunhofer ICT, kimya, enerji, çevre ve malzeme alanlarında araştırma ve geliştirme yapan bir enstitüdür. 21 hektarlık bir alanda, 100’den fazla laboratuvar, pilot tesis ve test merkezi bulunmaktadır.
Enstitünün karbon ayak izini azaltmak ve iklimsel olarak nötr bir işletme olmak için önemli bir adım attığı proje, hem çatılara hem de yere kurulan güneş panelleri, bir rüzgar türbini ve bir batarya depolama sistemi olmak üzere dört farklı enerji kaynağını bir araya getiriyor.
Projenin ortaklarından biri olan Ampt’in CEO’su Levent Gün, bu projenin teknik açıdan çok zorlu olduğunu belirtti. Gün, “Farklı yönlere ve boyutlara sahip güneş panelleri, rüzgar türbini ve bataryaları tek bir mikroşebekeye entegre etmek, sektörde bir ilk. Bu proje, güç dönüşüm teknolojimizin, karmaşık sistemleri basitçe yönetebildiğini gösteriyor.” dedi.
BayWa r.e. ve Ampt, bu projenin, yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması ve geleceğin sürdürülebilir enerji çözümlerine katkı sağlaması için bir örnek teşkil ettiğini umuyor.
Projenin bir diğer önemli özelliği de, farklı enerji kaynaklarının verimliliğini ve uyumluluğunu artırmak için Ampt’in geliştirdiği akıllı güç dönüştürücülerini kullanmasıdır. Bu cihazlar, güneş panellerinin, rüzgar türbininin ve bataryaların çıkış güçlerini optimize ederek, mikroşebekeye daha fazla enerji sağlamaktadır.
Projenin başlangıcından bu yana, Fraunhofer ICT kampüsü, yıllık elektrik tüketiminin yüzde 40’ını yenilenebilir enerjiden karşılamıştır. Projenin tam kapasiteye ulaşmasıyla birlikte, bu oranın yüzde 80’e çıkması beklenmektedir.
Proje, aynı zamanda, Almanya’nın 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefine de destek olmaktadır. Almanya, 2019 yılında, elektrik üretiminin yüzde 46’sını yenilenebilir enerjiden sağlamıştır. Bu oranın 2030 yılında yüzde 65’e, 2050 yılında ise yüzde 100’e ulaşması planlanmaktadır.
ilginizi çekebilir: Veri merkezleri, ısı geri dönüşümüyle sürdürülebilirlik sağlayabilir!