Çok uluslu Amerikan teknoloji şirketi Amazon, karbon emisyonlarını azaltma ve sıfır karbon hedeflerine ulaşma taahhüdünün bir parçası olarak yeni gelişmelere yelken açıyor. Şirket, Washington’un Maple Valley kasabasındaki deposundan başlayarak elektrikli araçlarla teslimat operasyonunu genişletiyor.
Amazon, 2030 karbon emisyon hedeflerine adım adım ilerliyor
Her gün binlerce paket taşıması gerçekleştiren tesis, şu anda Siemens’in elektrikli araç şarj cihazıyla donatılmış Rivian Automotive Inc. tarafından üretilen 309 adet kamyonete sahip. Ayrıca tesis, Amazon‘un sürdürülebilirlik çabalarının merkezinde yer alıyor.
2030 yılına kadar tüm teslimatlarının yarısını sıfır karbon kirliliğiyle yapma hedefi bulunan Amazon, ABD genelindeki 120 depoda 17.000’den fazla şarj cihazı kurarak perakende sektöründeki en büyük özel elektrikli araç şarj altyapısı operatörü haline geldi.
Diğer lojistik şirketlerinin aksine, Amazon bu alanda öncü bir rol üstlenerek elektrikli araç filosunu hızla genişletiyor. Ancak, sektördeki büyüme ve karbon emisyonlarının azaltılması gibi hedeflerle başa çıkmak, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor.
Amazon’un elektrikli araçlarla teslimat operasyonunu genişletme sürecinde yaşadığı deneyimler, sektördeki diğer şirketler için bir yol haritası olabilir.
Amazon’un elektrikli araçlarla teslimat operasyonunu genişletme çabaları, sadece çevre için değil, aynı zamanda lojistik endüstrisindeki dönüşüm için de bir örnek teşkil ediyor. Bu adım, şirketin sürdürülebilirlik çabalarını desteklemekle kalmayıp aynı zamanda sektöre de öncülük ediyor.
Yenilenebilir hedeflerine hızla yaklaşan Amazon, geçtiğimiz aylarda Vena Energy ile ortaklık kurarak yılda 60.000’den fazla Avustralyalı evin enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahip 125 MW’lık güneş enerji projesinin ticari faaliyetlerini başlattı.
ilginizi çekebilir: Amazon’un yenilenebilir enerji hedefleri: Avustralya’daki yatırımlar!