Avrupa,iklim hedefleriyle mücadeleye devam ediyor. Yeşil yakıta yatırım bu mücadelelerden sadece birisi. Almanya’nın Leipzig kentindeki enerji santrali, şu anda elektrik üretimini doğalgaz ile üretim yapıyor. Ancak, Almanya’nın yeşil hidrojen planları hayata geçerse, santral, gelecekte emisyonsuz hidrojene geçiş yapılacak. Böylelikle, politika yapıcılar tarafından tasarlanan enerji sisteminin ilk adımı atılmış olacak.
Almanya’nın yeşil hidrojen tesisi hala büyük bir endişe kaynağı
Leipzig’deki enerji santrali, Ekim ayında açıldı ve pandeminin neden olduğu tedarik zinciri sorunlarına rağmen sadece iki yıl içinde inşa edildi. İki Siemens Energy türbini barındıran bu santral, gelecekte yüzde 100 hidrojen gazı yakabilecek şekilde tasarlandı.
Projenin yürütücüsü Leipziger Stadtwerke, 2026 yılına kadar hidrojenle ilk ticari testlerini yapmayı planlıyor. Şirketin üretim başkanı Christoph Jansen, bunun linyit madenciliğiyle uğraşan Leipzig için “oyunun kurallarını değiştirebileceğini” belirtiyor.
Almanya, kıtanın ilk “hidrojene hazır” tesisi olarak tanıttığı Leipzig’deki santralin yanı sıra, 20’den fazla yeni enerji santrali inşa etmeyi planlıyor. Bu tesisler, amonyak gibi temiz yakıtları işlemek için donatılacak ve yaklaşık 9.600 kilometre uzunluğunda özel bir boru ağı tarafından desteklenecek. Ancak hidrojene geçişin maliyeti ve teknik zorlukları büyük bir endişe kaynağı.
Hidrojenin üretimi, depolanması ve taşınması, ciddi teknik ve ekonomik zorluklarla dolu. Hidrojen yalnızca -253°C‘de sıvılaştırılabiliyor ve bu rakam, mevcut LNG gemilerinin yeteneklerinin çok ötesinde. Almanya, hidrojeni daha kolay taşınabilen sıvı amonyak formunda ithal etmeyi planlıyor. Ancak amonyak zehirli ve kullanımı daha iyi havalandırma sistemleri gerektiriyor. Ayrıca, hidrojene dönüştürülmesi gereken amonyağın işlenmesi için ekonomik açıdan uygun bir teknoloji henüz mevcut değil.
Bu bağlamda, Almanya’nın hidrojen planları büyük bir mali destek gerektiriyor. Almanya, hidrojene geçişi ekonomik olarak uygun hale getirmek için 20 milyar euroya kadar kaynak ayırmayı planlıyor. Ancak, enerji santrallerinin hidrojene geçişi konusunda henüz yeterli ilerleme kaydedilmiş değil ve bu durum, fosil yakıtların kullanımının devam etme riskini doğuruyor.
Almanya Ekonomi ve İklim Eylem Bakanı Robert Habeck, ülkesinin hidrojen planlarını küçülttüğünü ve zorluklara karşı uyanık olduklarını belirtiyor. Ancak Habeck, Almanya’nın fosil yakıt ağırlıklı endüstrisinin iklim nötrlüğü yolunda ilerlemesi için çok fazla hidrojene ihtiyacı olduğunu vurguluyor.
Hidrojenin enerji üretiminde kullanımı konusunda büyük belirsizlikler bulunuyor. Uzmanlar, hidrojeni enerji üretiminde kullanmanın maliyetli ve verimsiz olabileceğini belirtiyor. Hidrojen üretildiğinde, depolandığında ve tekrar elektrik üretmek için yakıldığında, başlangıçtaki enerjiden neredeyse yüzde 70 daha az enerji elde ediliyor ve maliyet üç katına çıkıyor.
Yeşil hidrojen projelerinin büyük bir kısmı henüz kağıt üzerinde. Örneğin, önerilen küresel projelerin yalnızca yüzde 4’ü 2023’te mali kapanışa ulaştı. Almanya, Hollanda, İspanya, İtalya ve İngiltere gibi ülkeler hidrojene büyük yatırım yapmayı planlıyor, ancak bu planların gerçekleşmesi için önemli ekonomik ve teknik engeller bulunuyor.
Almanya’nın hidrojen hedefleri, büyük bir ekonomik ve teknik kumar olarak görülüyor. Eğer bu hedefler gerçekleştirilemezse, dünya fosil yakıtlara bağımlı kalmaya devam edecek ve iklim hedeflerine ulaşmak zorlaşacak. Bu durum, yıkıcı iklim etkilerine yol açabilir.
Enerji uzmanları, hidrojenin gelecekte önemli bir rol oynayabileceğini, ancak mevcut koşullarda bu rolün sınırlı kalacağını belirtiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin kullanılması, hidrojenden daha sürdürülebilir bir çözüm olabilir. Ancak Almanya, hidrojen konusunda büyük bir risk alarak geleceğin enerjisini şekillendirmeye çalışıyor.
ilginizi çekebilir: ABD’den yeşil hidrojene destek! Kredi garantisini açıkladı