FutureFlow.Life

Açık deniz rüzgarına karşı küresel hareket

Açık deniz rüzgar enerjisi projeleri, çevresel kaygılar ve siyasi güçler arasında sıkışmış durumda. Avrupa ve Avustralya’daki muhalif gruplar, ABD’deki benzer hareketlerden ilham alarak karşı duruşlarını güçlendiriyor. Açık deniz rüzgar enerjisi projeleri, dünya genelinde temiz enerji hedeflerinin önemli bir parçası olarak kabul edilse de, bu projelere karşı yükselen bir muhalefet dalgası da dikkat çekiyor. Özellikle Avustralya ve Avrupa’da, bazı gruplar bu projelerin çevreye zarar verdiğini ve hükümetlerin bu zararları göz ardı ettiğini savunuyor. Bu hareketin önde gelen isimlerinden biri, ABD’nin Rhode Island eyaletinde yaşayan Bill Thompson. Thompson’ın liderliğindeki “Green Oceans” isimli grup, diğer ülkelerdeki benzer hareketlerle iş birliği yaparak küresel bir ağ oluşturuyor.

Açık deniz rüzgar enerjisine karşı küresel direniş nasıl şekilleniyor?

ABD’deki rüzgar enerjisi karşıtı gruplar, açık deniz projelerine karşı verdikleri mücadelelerde yıllar içinde önemli deneyimler kazandı. Bu gruplar, yerel halkın desteğini kazanma konusunda başarılı stratejiler geliştirdi ve bazı projelerin durdurulmasını veya ertelenmesini sağladı. Şimdi ise bu gruplar, Avustralya ve Avrupa’daki muhalif hareketlere taktiksel destek sağlıyor.

Fransa’nın Brittany bölgesinde ve Avustralya’nın güneydoğusunda, açık deniz rüzgar enerjisi projelerine karşı çıkan gruplar, ABD’deki hareketlerle bağlantı kurarak ortak stratejiler geliştirdi. Bu gruplar, ABD’nin doğu yakasında yıllardır verilen mücadelelerden ilham alarak kendi ülkelerinde benzer bir duruş sergiliyor. Örneğin, Fransa’daki PIEBIEM grubu, sosyal medya aracılığıyla ABD’deki Green Oceans grubu ile temas kurdu ve deneyimlerini paylaşmaya başladı. Bu iş birliği, projelere karşı yürütülen mücadeleyi yerel düzeyden küresel bir harekete dönüştürdü.

Çoğu muhalif grup, açık deniz rüzgar santrallerinin çevreye olan etkilerinin yeterince dikkate alınmadığını savunuyor. Rüzgar türbinlerinin balinalar gibi deniz canlıları üzerindeki olumsuz etkileri sıkça dile getirilen bir endişe. ABD’nin doğu kıyısında son yıllarda yaşanan balina ölümleri, bazı gruplar tarafından açık deniz rüzgar projeleriyle ilişkilendirilmişti. Bu iddia hızla yayılırken, Avustralya ve Fransa’daki projelere karşı çıkan gruplar da bu tür çevresel kaygıları öne çıkardı. Ancak, ABD hükümeti bu iddiaların bilimsel bir temele dayanmadığını belirtiyor ve balina ölümlerinin çoğunlukla gemi çarpışmaları veya balık ağlarına dolanma gibi sebeplerden kaynaklandığını vurguluyor.

Rüzgar enerjisine karşı olan bu hareketler, zaman zaman sağcı politikacılar ve fosil yakıt lobileri ile ilişkilendirilmekle suçlanıyor. Özellikle ABD’de bazı grupların, fosil yakıt yanlısı düşünce kuruluşlarıyla bağlantılı olduğu iddiaları gündeme geldi. Bu durum, rüzgar enerjisi karşıtı hareketlerin mesajlarının manipüle edildiği eleştirilerini beraberinde getiriyor. Ancak, bu gruplar kendilerini bağımsız ve çevresel kaygılarla hareket eden organizasyonlar olarak tanımlıyor.

Açık deniz rüzgar projelerine karşı yürütülen kampanyalar, kamuoyunda rüzgar enerjisine yönelik desteği azaltma konusunda bazı başarılar elde etti. New Jersey’de yapılan bir ankete göre, 2018’de halkın %80’i açık deniz rüzgar projelerini desteklerken, bu oran 2023’te %50’ye düştü. Bu, hareketin etkisinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Avustralya’da da bu muhalefet artıyor. Özellikle, Avustralya’nın ana muhalefet partisi, açık deniz rüzgar projelerine karşı çıkan hareketleri desteklemeye başladı ve kamuoyundaki karşıt görüşler %12’den %18’e yükseldi. Fransa’da ise, Temmuz ayında bir Senato komitesi, açık deniz rüzgar hedeflerinde kesinti yapılmasını önererek teknolojinin pahalı ve henüz olgunlaşmamış olduğu görüşünü dile getirdi.

Açık deniz rüzgar enerjisi, temiz enerjiye geçişin önemli bir unsuru olarak görülse de, bu projelere karşı yükselen küresel muhalefet dikkate alınması gereken bir gerçeklik. Çevresel kaygılar ve siyasi çıkarlar bu hareketin büyümesine katkı sağlıyor. Ancak, rüzgar enerjisinin geleceği, bu tür projelerin çevresel ve toplumsal etkilerini nasıl ele alacağına bağlı olarak şekillenecek.

Exit mobile version