FutureFlow.Life

ABD rüzgar enerjisi potansiyeli yüzde 80 arttı

Rüzgar enerjisi, doğanın gücünü yakalamak ve temiz, sürdürülebilir elektrik üretimi için kullanmak amacıyla modern enerji sektöründe önemli bir role sahip olan bir teknoloji olarak günümüzde büyük ilgi görüyor. Yakın zamanda Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı (NREL) tarafından yapılan bir araştırmada araştırmacılar, bugün ve gelecek yıllarda ticari pazarlara girecek teknolojik yeniliklerin, Amerika Birleşik Devletleri’nde ekonomik açıdan yüzde 80 daha fazla uygulanabilir rüzgar enerjisi kapasitesinin kilidini açabileceğini söyledi. Bu, ülkenin temiz enerji hedeflerine ulaşmasına yardımcı olma yolunda önemli bir yol kat edebileceğini gösteriyor.

ABD rüzgar enerjisi potansiyeli ile öne çıkıyor

Bu potansiyel rüzgar enerjisinin önemli bir bölümü, Amerika Birleşik Devletleri’nin rüzgar santrali kurulumunun çok az olduğu veya hiç olmadığı bölgelerde karşımıza çıkıyor. Bu alanlar elektrik talep merkezlerine yakın olup, yenilenebilir enerji hedeflerini karşılamak için gereken ölçekte rüzgar enerjisini dağıtmak için yeni iletim ihtiyacını potansiyel olarak azaltıyor.

NREL analisti ve araştırmanın üyelerinden biri olan Owen Roberts konuya ilişkin düşüncelerini şu şekilde ifade ediyor:

“Bu sonuçlar, iletim altyapısının halihazırda mevcut olduğu veya artan iletimin nispeten maliyet etkin bir şekilde inşa edilebildiği bölgelerde rüzgar enerjisinden daha yaygın şekilde yararlanmak için beklenmedik bir fırsat olduğunu gösteriyor.

Rüzgar enerjisinin bu bölgelere genişletilmesinin ek faydalar sağlayabileceğini düşünen Roberts, bu bölgelerde rüzgar enerjisinin kullanılmasının, hükümetlerin ve kamu hizmetlerinin yerel talebe hizmet etmek için uzak bölgelerden enerji ithal etme ihtiyacını azaltacağını ve yerel işlerin yanı sıra arazi kiralamaları ve vergi gelirlerinden yerel ekonomik büyümeyi mümkün kılacağını söylüyor.

Rüzgar enerjisi teknolojisi maliyet azaltıyor

NREL tarafından incelenen rüzgar enerjisi teknolojisi yenilikleri, ABD’nin bağlantılı tüm bölgelerinde enerji maliyetini azaltabilir ve temiz rüzgar enerjisine daha fazla erişimi mümkün kılabilir.

Bu yenilikler arasında şunlar yer alıyor:

Araştırmaya katılan NREL araştırmacılarından biri olan Travis Williams, konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade ediyor:

Bu çalışma, ülkenin halihazırda gelişmiş bölgelerinde rüzgar türbinleri inşa etmeye devam etmek yerine, rüzgar enerjisini ülkenin geçmişte görmediğimiz bölgelerine genişletebileceğimizi gösteriyor. Yenilikler, özellikle de düşük spesifik güç ve daha uzun kuleler ile makul maliyet düşüşleri bir araya geldiğinde, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki rüzgar enerjisi potansiyelini önemli ölçüde artırabilir.

Yakın Vadeli Yeniliklerin Kara Tabanlı Rüzgar Enerjisinin Teknik Potansiyeli Üzerindeki Etkisini Keşfetmek başlıklı teknik bir raporda yayınlanan çalışmanın sonuçları, ABD’nin yenilenebilir enerji hedeflerini karşılarken rüzgar enerjisini daha kapsamlı kullanma fırsatını ortaya koyuyor. Bu teknolojik gelişmelerin tam potansiyelini gerçekleştirmek için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Örneğin, politika yapıcılar, rüzgar enerjisiyle ilgili kamunun bilgi ve deneyiminin artırılması, rüzgar enerjisinin entegre edilmesiyle ilgili hizmet deneyimi, iş gücü kapasitesi ve rüzgar enerjisine sahip pazarlarına bölgelerdeki geliştirici deneyimi gibi diğer engellerin azaltılmasında kritik bir rol oynayabilir. 

Arşatırmacılardan Roberts, Amerika Birleşik Devletleri’nin rüzgar enerjisini pek görmeyen bölgelerine yeni bir endüstri ve yeni teknoloji getirmekten söz ettiklerini söylüyor. Potansiyelin olduğunu ne kadar çok gösterebilirlerse, o kadar çok insanın fırsatı anlayacağından bahsediyor.

Exit mobile version