Avrupa Birliği (AB) ve Çin, elektrikli araç sektöründe önemli bir dönüm noktasına doğru ilerliyor. Elektrikli araçlara yönelik yüzde 35 ek gümrük vergisi uygulamasını devreye sokan AB, Çin’den gelen itirazlar ve iç politikadaki baskılar üzerine bu düzenlemeyi yeniden değerlendirme kararı aldı. İki tarafın, Çin menşeli elektrikli araçların Avrupa’da belirli bir asgari fiyatla satılması konusunda anlaşmaya yakın olduğu belirtiliyor. Bu anlaşma, hem haksız rekabet endişelerini hem de ekonomik dengeleri yeniden şekillendirebilir.
Minimum fiyat anlaşması ne getiriyor?
Avrupa Parlamentosu Ticaret Komitesi Başkanı Bernd Lange, Çinli elektrikli araç üreticilerinin Avrupa pazarında belirli bir asgari fiyattan aşağıya ürün satmamayı kabul edebileceğini açıkladı. Daha önce masaya getirilen 30.000 euro asgari fiyat teklifi AB tarafından reddedilmiş olsa da, bu tür bir anlaşmanın tarifeleri kaldırabileceği belirtiliyor. AB, bu yolla Çin hükümeti tarafından sağlanan sübvansiyonların Avrupa’daki rekabeti bozmasını engellemeyi hedefliyor.
Ekim 2024’te yürürlüğe giren gümrük vergileri, Avrupa’daki elektrikli araç pazarını korumayı amaçlıyordu. Ancak Çin, bu düzenlemeyi Dünya Ticaret Örgütü’ne taşıyarak iptali için dava açtı. Aynı zamanda, Çinli üreticiler Avrupa’daki hukuki süreçlere de katılarak tarifelerin kaldırılması için girişimlerde bulundu.
Avrupa içinde bu konuda fikir birliği sağlanmış değil. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Çin’e uygulanan tarifelere en başından beri karşı çıkan isimlerden biri. Scholz, Çin pazarında güçlü bir konuma sahip olan Alman otomobil üreticilerinin bu tarifelerden zarar görebileceğini savunuyor. Çin’in de Avrupa’ya uygulayabileceği misilleme önlemleri, Alman üreticilerin küresel rekabetçiliğini etkileyebilir.
Çin ise asgari fiyat teklifine sıcak bakıyor, ancak bu düzenlemenin Avrupa’daki rekabeti nasıl etkileyeceği konusunda endişeler var. Eğer bir anlaşma sağlanırsa, Çinli üreticiler Avrupa pazarına girişlerini sürdürürken, Avrupa Birliği de kendi pazarını koruma altına alabilir.
Türkiye, Avrupa ile Gümrük Birliği anlaşması sayesinde AB’nin ticari düzenlemelerinden doğrudan etkileniyor. Eğer bu anlaşma yürürlüğe girerse, Çinli elektrikli araçların Türkiye’deki fiyatlarında da benzer değişiklikler görülebilir. BYD gibi Çinli markalar halihazırda Türkiye pazarında ilgi görüyor. Bu düzenlemenin, rekabeti nasıl etkileyeceği merak konusu.
AB ve Çin arasındaki bu müzakereler, elektrikli araç sektöründe yeni bir dönemi işaret ediyor. Hem üreticiler hem de tüketiciler için bu gelişmeler, piyasadaki dengeleri yeniden belirleyecek.