Avrupa Birliği, enerji altyapısını güçlendirmeye yönelik kapsamlı bir dönüşüm sürecine girerken, rüzgâr enerjisi kapasitesinde de önemli bir artış hedefliyor. AB, elektrik şebekelerindeki entegrasyon eksikliklerini gidermek ve ulusal enerji ağlarını daha etkili bir şekilde birleştirmek amacıyla yeni bir “şebeke paketi” hazırlığı içinde. Bu planın merkezinde, enerji iletimindeki sekiz kritik darboğazın aşılması yer alıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Brüksel’de yaptığı açıklamaya göre, ayrıca “enerji otoyolları girişimi” de bu kapsamda hayata geçirilecek.
AB rüzgar kapasitesinde artışa gidiyor
WindEurope tarafından paylaşılan veriler, Avrupa’nın rüzgâr enerjisinde büyük bir sıçramaya hazırlandığını gösteriyor. 2025 ile 2030 yılları arasında yapılacak 178 GW’lık ek kurulumla birlikte, kıtanın toplam rüzgâr enerjisi kapasitesinin 441 GW’a ulaşması öngörülüyor. Bu kapasitenin 361 GW’ı karasal rüzgâr santrallerinden, 80 GW’ı ise deniz üstü projelerden elde edilecek. Bu büyüme, AB’nin düşük karbonlu enerji dönüşümünde daha güçlü bir pozisyon elde etmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Von der Leyen, Avrupa’nın enerji güvenliğini artırmak ve maliyetleri düşürmek için fosil yakıt ithalatına olan bağımlılığın azaltılması gerektiğini vurguladı. Şu anda AB elektriğinin yüzde 70’inden fazlasının düşük karbonlu kaynaklardan üretildiğini hatırlatan von der Leyen, geçen yıl fosil yakıt ithalat faturasının 60 milyar avro azaldığını ifade etti.
https://futureflow.life/dusuk-emisyonlu-hidrojen-uretiminde-artis-yasanacak/
Ancak rüzgâr enerjisindeki bu büyüme hedeflerinin önünde bazı yapısal engeller bulunuyor. Özellikle yavaş ilerleyen izin süreçleri ve yetersiz destek mekanizmaları, yatırımların beklenen düzeyde gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Ayrıca, deniz üstü rüzgâr projelerinde gerekli büyük ölçekli ekipmanların taşınması için liman altyapısının yetersiz kalması da süreci aksatan bir diğer faktör olarak öne çıkıyor.
AB Komisyonu’nun üzerinde çalıştığı yeni enerji otoyolları girişimi, tüm bu sorunların aşılmasını hedefliyor. Girişim kapsamında, gerekirse finansal destek sağlanarak altyapı yatırımları teşvik edilecek. Özellikle karasal rüzgâr projelerinin, önümüzdeki beş yıllık dönemde kapasite artışının büyük kısmını oluşturacağı öngörülüyor. Bu atılımın, Avrupa’nın enerji sistemini daha sürdürülebilir, dayanıklı ve entegre hale getirmesi bekleniyor.